Arama Sonuçları su onun

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/45975-su-onun/270

NoHadis MetniKaynak
13369 Kıyamet günü bir adam mizana getirilir. Sonra doksan dokuz sicil defteri getirilir ki, onlardan her sicil göz alasıya günahla doludur. Mizanın bir gözüne bunlar konur, sonra onun için bunun gibi bir kağıt çıkarılır. Baş parmağı ile diğer parmağının yarısı üzerinde onu tutar. Onda "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlühû" vardır. O diğer kefeye konulur da bu bütün hata ve günahlarını bastırır.Ramuz el e-hadis, 505. sayfa, 2. hadis
13395 Deccal çıkar ve beraberinde bir nehir ve bir de ateş hendeği bulunur. Kim onun nehrine girerse, günahı sabit olur, ecrini ise kaybeder. Kim ki ateş hendeğine girerse, ecri sabit olur, günahı ise sükut eder. Bundan sonra, işte o kıyamet saatidir.Ramuz el e-hadis, 507. sayfa, 10. hadis
13413 Maruf (hayır) yüz kişinin elinde dolaşır. Bunda en sonuncusunun da birincisi kadar nasibi olur.Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 4. hadis
13457 Bir kimsenin önünde, semerlerin arkasındaki ağaç parçası kadar sütre olmazsa, kadın, merkeb ve siyah köpek geçmesi namazını bozar. Denildi ki: "Siyah köpeğin durumu, kırmızıya göre neden böyle?" Buyurdu ki: "Siyah köpek şeytandır."Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 6. hadis
13529 Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi.Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis
13564 Kendilerini mesrur edecek bir işle karşılaştıklarında şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhillezî bi ni'metihî tetümmüs salihâti": (Hamd o Allah'a mahsustur ki, iyilikler ancak onun nimeti ile tamam olur) Kendileri hoşlanmadığı bir şeyle karşılaştıklarında ise şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhi ala külli halin." (Her durumda Hamd Allah'a mahsustur.)Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 10. hadis
13576 Yatacaklarında "Kul ya Eyyühel kâfirûn" suresini sonuna kadar okurlardı.Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 7. hadis
13596 Yeni bir elbise giydiğinde onu gömlek, imame yahud rida diye adıyla anar sonra şöyle derlerdi: "Allahümme lekel hamdü, ente kesevtenîhi, es'elüke min hayrihî ve hayri mâ suni'a lehû, ve eûzubike min şerrihi ve şerri mâ suni'a lehû": (Allahım Hamd sana mahsustur. Bunu bana Sen giydirdin. onun hayrını ve onunla yapılanın hayrını Senden niyaz ederim. onun şerrinden ve onunla yapılan şeyin şerrinden de Sana sığınırım)Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 15. hadis
13631 Yediklerinde veya içtiklerinde: "Elhamdülillahillezi et'ame ve segâ ve sevveğahû ve cealehû mahrecen": (Hamd olsun o Allah'a ki, yedirdi ve içirdi ve onu kolaylaştırdı ve onun için çıkış halk etti) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 7. hadis
13684 Defi hacetten çıktıklarında: "Elhamdülillahillezi ahsene ileyye fi evvelihî ve ahirihî": (Evvelinde ve sonunda bana ihsan eden Allah'a hamd olsun) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 9. hadis