No | Hadis Metni | Kaynak |
7384 | Gücünüz yettiği ölçüde zulümden sakının. Zira bir insan kıyamet günü hasenatı ile gelir ve öyle zanneder ki, bir hasenatı onu kurtaracaktır. (O sırada) denir ki: "Filanın senin üzerinde hakkı vardır." Bunun üzerine buyurulur ki: "onun hasenatından silin." Öyle ki, hiçbir hasenatı kalmaz. Bunun misali, bir çöle inen yolcuların hali gibidir ki, yanlarında odunları yoktu. O insanlar ateş için odun toplamak üzere dağıldılar. Derledikleri odunları yakıp istediklerini pişirdiler. İşte günahlar da böyledir. (Hasenatı yakar kül eder.) | Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 13. hadis |
7558 | Allah Teala bir kulu sevdiğinde, onu, henüz yapmamış olduğu yedi türlü hayırla sena ettirir. (Sonra da ona tevfik ihsan edip o amelleri yapmaya muktedir kılar.) Bir kula da gadap ettiğinde, ondan, henüz yapmamış olduğu yedi türlü şer ile bahs ettirir. | Ramuz el e-hadis, 25. sayfa, 7. hadis |
7736 | Kul kırk yaşına ulaşınca, Allah onu cinnet, cüzzam ve baras gibi üç beladan emin kılar. Kul elli yaşına gelince, Allah ondan hesabı hafifletir. Altmış seneye ulaşınca, Allah onu kendisine inâbe ile rızıklandırır. Yetmiş seneye erişince, gök ehline onu sevdirir. Seksen yaşına gelince, Allah hasenatını sabit kılar ve seyyiatını siler. Kul doksan seneye ulaştığında ise Allah onun geçmiş ve gelecek günahlarını mafiret eder ve kendisini aile halkına şefaatçı kılar ve ona gökten bir münadi şöyle nida eder: "Bu kul dünyada Allah'ın esiridir." | Ramuz el e-hadis, 38. sayfa, 2. hadis |
8018 | Adam kardeşine "Cezâkellahu hayran kesîra" (Allah seni çok hayırlarla mükafatlandırsın) derse, onu sena etmekte (duada) en yüksek dereceye çıkmış olur. | Ramuz el e-hadis, 56. sayfa, 8. hadis |
9181 | Ehli Cennet öyle bir kimsedir ki; Allah onun iki kulağını insanların kendisini hayırlı senası ile doldurur. Ve o da onu duyar. Ehli Cehennem ise öyle bir kimsedir ki, Allah onun iki kulağını insanların kendisini şerli olarak zikirleri ile doldurur ve o da bunu duyar. | Ramuz el e-hadis, 155. sayfa, 2. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
10754 | Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Kim Receb'den bir gün oruç tutarsa, sanki bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim ondan yedi gün oruç tutarsa, ona Cehennem kapıları kapanır. Kim ondan sekiz gün oruç tutarsa, ona Cennetin sekiz kapası açılır. Kim ondan on gün oruç tutarsa, Allah ona istediğini verir. Kim ondan onbeş gün oruç tutarsa, semadan bir münadi şöyle seslenir: "Geçmişin affolundu. Amellere yeniden başla" Kim artırırsa Allah da onu artırır. Receb ayında Allah Teala Nuh (a.s)'ı gemiye bindirdi ve o, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. Onlarla gemi altı ay seyretti. Bunun sonu aşûre günüdür. Ve gemi "Cudi" dağına indirildi. O gün de Nuh (a.s) yanındaki insanlar ve hayvanlar hepsi, Aziz ve Celil olan Allah için, şükür olarak oruçlu idiler. Allah denizi, beni İsrail için aşûre gününde yardı. Ve yine Aşûre gününde Allah (z.c.hz)'leri Adem (a.s)'ın tövbesini ve Yunus (a.s)'ın şehrinin halkının tövbesinide kabul etti. İbrahim (a.s)'da o günde doğdu. | Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 13. hadis |
11233 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Kulun hasenatı da günahı da ortaya getirilir. Biz onun bazısını bazısı ile takas yaparız. Hasenesi artarsa bu sebeple kendisine Cennette geniş bir mevki ayrılır." | Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 2. hadis |
11604 | Mü'minin kokusundan daha iyi bir şey yoktur. Muhakkak ki onun kokusu afakta duyulur. onun kokusu amelidir ve amelinin senasıdır. | Ramuz el e-hadis, 363. sayfa, 7. hadis |
11992 | Bir kimse bedeninde çiçek, kızamık hastalığına mütbela kılınır veya hasta olursa ve "Kendini nasıl buluyorsun?" diye sorulduğunda Rabbına güzel sena ederse (Elhamdülillah iyiyim derse), Allah da onu Mele-i Âlâ'da senâ eder. | Ramuz el e-hadis, 395. sayfa, 15. hadis |