Arama Sonuçları ra kalk

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/46734-ra-kalk/80

NoHadis MetniKaynak
13434 Allah (z.c.hz.) şu üç kavme güler (razı olur): Namaz safına duran cemaate, arkadaşları ile beraber mukatele eden adama ve gecenin karanlığında (uykusundan kalkıp) kıyam eden adama.Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 6. hadis
13486 Allah Tebareke ve Teala kıyamet gününde şöyle buyurur: "Ey Adem kalk, ümmetinden binde dokuz yüz doksan dokuzunu Cehenneme, birini de Cennete ayır." O zaman ashab yere uzanarak ağlamaya başladı. Buyurdu ki: "Başlarınızı kaldırın. Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, ümmetim, ümmetler içinde siyah öküzün cildindeki beyaz tüy gibidir."Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 7. hadis
13797 Namaza kalktıklarında, tekbiri ellerini uzatarak alırlardı.Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 10. hadis
13799 Namazda secdeden sonra kalkarken bir ellerine dayanarak kalkarlardı.Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 12. hadis
13800 Namazda secdeden kalkarken bir ellerine dayanarak kalkarlardı. (Son zamanlarında)Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 13. hadis
13801 Bir meclisten kalktıklarında, yirmi defa aşikar olarak "İstiğfar" ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 14. hadis
13821 Ashabından bir kimse ile karşılaştığında o kalkınca kendileri de kalkardı. Ve o şahıs gidinceye kadar kendileri ayrılmazlardı. Ashabından biri ile karşılaştığında elini eline alır, o şahıs bırakmadıkça kendileri elini bırakmazlardı. Ashabından biri ile karşılaştığında kulağına bir şey söylemek isterse ona yaklaşır, o kişi ayrılmadıkça kendileri ondan ayrılmazlardı.Ramuz el e-hadis, 540. sayfa, 5. hadis
13847 Fırtına şiddetlendiğinde, rüzgara karşı dururlar ve iki dizleri üzerine kalkıp ellerini uzatarak şöyle dua ederlerdi: "Yarabbi, bu rüzgarın hayrını ve onunla gönderilenin iyiliğini Senden isterim. Onun şerrinden ve onunla gönderilenin zararından Sana sığınırım. Allahım onu bir rahmet kıl ve azab vesilesi eyleme. Ya rabbi onu rahatlık vesilesi kıl ve onu faydasız kılma."Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 1. hadis
13886 Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. Ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. Ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. Yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. Bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. Bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. Bir merkebi vardı, ona "Yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. Bir harbisi vardı ona "Nemr" denirdi. Bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. Bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. Bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çubuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi.Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis
13916 Teheccüde kalkmayı hiç bırakmazlardı. Hastalık veya halsizlik hallerinde oturarak kılarlardı.Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 4. hadis