Arama Sonuçları eden nefsi

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/47179-eden-nefsi/10

NoHadis MetniKaynak
10034 Akıllı, nefsini güden (te'dib ve muhasebe eden) ve ölümden sonrası için amel eden kimsedir. Aciz de odur ki nefsini hevasına koyuverir ve Allah'a (iyi yapar inşaallah) diye temennide bulunur.Ramuz el e-hadis, 229. sayfa, 7. hadis
10045 Mü'min, insanların kendinden emin olduğu ve müslüman da müslümanların dilinden zarar görmediği kimsedir. Muhacir de fenalığı terkeden adamdır. nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, komşusu kendisinin eziyetinden emin olmıyan kimse Cennete giremez.Ramuz el e-hadis, 230. sayfa, 3. hadis
10200 Verâ (şüpheden kaçma) amelin seyyididir. Bir kimse de, masiyetle yalnız kaldığı zaman (kötülüğe fırsat bulduğu vakit) Allah'a isyandan onu alıkoyan bir verâ' yoksa, Allah o kimsenin amellerinden hiç bir şeye kıymet vermez. İnsanda Allah korkusu gizli ve aşikarede, iktisad fakirlik ve zenginlikte, adalet ise hoşnudluk ve gadapta olmalıdır. Agah olun ki, "mümin" nefsine hakim olan kimsedir. Ve kendisine hoş gördüğünü başkalarına da hoş görmelidir.Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 10. hadis
10425 Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir.Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis
10671 Kadınların hayırlısı, yüzüne bakınca hoşnud olunan, emredilince itaat eden, nefsi ve malı hususunda kocasının sevmediği şeyle ona muhalefet etmiyen kadındır.Ramuz el e-hadis, 280. sayfa, 10. hadis
11024 Ne mutlu o kimseye ki, nefsini alçaltmadan tevazu gösterdi. Meskenete düşmeden nefsini küçülttü ve topladığı malından bir kısmını masiyet olmayan yere infak etti. Sonra ehli fıkıh ve hikmet ile düşüp kalktı. Miskin ve düşkünlere merhamet etti. Ne mutlu, nefsini küçültene ve kazancını helalinden temin edene, iç hali güzel, dışı da kerim olana ve insanlara da kötülük yapmayana. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel etti, malının fazlasını infak etti ve sözünün fazlasını ise tuttu.Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 4. hadis
11263 Kalbini iman için halis eden iflah oldu. Yine kalbini selim, lisanını sadık, nefsini mutmain, ahlakını mustakim, kulağını dinler, gözünü de görür eden de iflah oldu. Kulak, işittiğini kalbe götüren bir alet gibidir. Göz de kalbin muhafaza edeceği şeyin tesbit vasıtasıdır. İflah oldu o kimse ki, Allah onun kalbini hıfz edici kıldı.Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 12. hadis
11284 De ki: "Ey Allahım Senden, Sana kavuşacağına inanmış, kaderine razı ve verdiğine kanaat eden, Seninle mutmain olan nefsi isterim."Ramuz el e-hadis, 335. sayfa, 11. hadis
11769 Bir insan, kurban bayramı gününde, Allah'a kan akıtmaktan (kurban kesmekten) daha sevgili bir amel yapmamış olur. Muhakkak ki, o kurban boynuzları ile, tüyleri ile, tırnakları ile, gübresi ile (her şeyi ile) kıyamet günü mahşere gelir (hesaba girer). Kurban kesildiğinde kanı daha yere değmeden, Allah (z.c.hz.)'nin rıza mevkiine düşer. Şu halde kurbanınızı nefsinizi tayyib ederek seve seve kesiniz.Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 7. hadis
12518 Bir kimse, "Lâilâhe illâ ente sübhâneke amiltü sûen ve zalemtü nefsî fetüb aleyye inneke entet' tevvabür rahim" diye tevbe ederse, cepheden kaçmış bile olsa günahları mağfiret olur.Ramuz el e-hadis, 434. sayfa, 2. hadis