Arama Sonuçları kulların en

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/47948-kullarin-en/30

NoHadis MetniKaynak
13167 "La ilahe illallah" sözü, Allah'ın gadabını en'>kullarından uzaklaştırmaya devam eder, dünyaları yolunda iken dinlerindeki eksikliği görmez oluncaya kadar. O zaman yine söylerler fakat Allah (z.c.hz.) onlara "Yalan söylüyorsunuz" buyurur.Ramuz el e-hadis, 487. sayfa, 2. hadis
13474 Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde en'>kullarına hüküm vermek için kürsüsünün üzerinde ulemaya şöyle buyurur: "Ben ilmimi, hilmimi size ancak sizi affetmek için verdim. Sizden olana aldırmam."Ramuz el e-hadis, 515. sayfa, 4. hadis
13593 Uyumak istediklerinde sağ ellerini yanaklarının altına kor ve sonra üç defa "Allahümme gınî azâbeke yevme teb'asü ibâdeke": (Yarabbi en'>kullarını baas ettiğinde Beni azabından koru) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 12. hadis
13599 Yağmur talebinde bulunduklarında: "Allahım en'>kullarına su ver, Rahmetini yay ve ölü beldene hayat ver" şeklinde dua buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 525. sayfa, 3. hadis
13614 Kendisine bir gam veya sıkıntı isabet ettiğinde: "en'>kulların yardımından Allah'ın yardımı bana kafidir. Yaratılmışların yardımından ise Halik'in yardımı bana yeter. Rızıklananlardan ise rızık vericinin yardımı bana yeter. Bütün işlerimde, bana yeten Rabbım kafidir bana. Allah bana yeter, O ne güzel vekildir. Allah bana yeter, Ondan başka ilah yoktur, Ben ancak O'na tevekkül ettim. Ve O büyük Arşın Rabbidir" diye buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 2. hadis
13835 Uykuya yatınca sağ elini yanağı altına koyar ve: "Allahümme gınî azâbeke yevme teb'asu ibâdeke" (Allahım kıyamet günü en'>kullarını dirilttiğinde beni azabından koru) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 5. hadis
14247

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in azadlısı, dostu ve dostunun oğlu olan Ebû Zeyd Üsâme İbni Zeyd İbni Hârise radıyallahu anhümâ’dan nakledildiğine göre o şöyle dedi:

Kızı (Zeynep), Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e:

Oğlum ölmek üzeredir, lutfen bize kadar geliniz, diye haber gönderdi.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Alan da veren de Allah’tır. O’nun katında her şeyin belli bir vakti vardır. Sabretsin ve ecrini Allah’tan beklesin”, buyurarak kızına selâm gönderdi.

Bunun üzerine Kızı, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e; - Ne olur, mutlaka gelsin, diye tekrar haber yolladı.

Bu defa Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yanında Sa’d İbni Ubâde, Muâz İbni Cebel, Übeyy İbni Kâ’b, Zeyd İbni Sâbit ve başka bazı sahâbîler olduğu halde kalkıp kızına gitti. Çocuğu Hz. Peygamber’e verdiler, kucağına aldı. Yavrucak pek zor nefes almaktaydı. Resûlullah’ın gözlerinden yaşlar boşandı.

Durumu gören Sa’d İbni Ubâde:

Ey Allah’ın Resûlü, bu ne haldir? dedi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de: “Bu, Allah’ın, en'>kullarının kalbine koymuş olduğu merhamet duygusudur” buyurdu.

Hadisin bir başka rivâyetinde Hz. Peygamber, “Bu, dilediği en'>kullarının kalbine Allah’ın koyduğu bir rahmettir. Zaten Allah ancak, merhametli en'>kullarına rahmet eder” buyurmuştur.

Buhârî, Cenâiz 33, Müslim, Cenâiz, 9, 11. Ayrıca bk. Buhârî, Eymân 9, Merdâ 9, Tevhîd 25; Ebû Dâvûd, Cenâiz 24, Edeb 58; Nesâî, Cenâiz 22; İbni Mâce, Cenâiz 53