No | Hadis Metni | Kaynak |
9998 | Fakirlik, insanlar arasında kusur, kıyamette süstür. | Ramuz el e-hadis, 226. sayfa, 17. hadis |
10002 | Kıssalar anlatan adam lanete müstehak (aynen nakletmezse), dinleyen rahmete muntazır olur, tacirde rızka muntazırdır. Muhtekir ise laneti bekler. layiha (cenazelerde para ile tutulup ağlattırılan kadınlar) ve etrafında toplanan kadınlara, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti olsun. | Ramuz el e-hadis, 227. sayfa, 3. hadis |
10021 | Kebair dokuzdur: En büyüğü Allah'a şirk koşmak, na-hak yere insan öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, iffetli kimseye zina isnadında bulunmak, cepheden kaçmak, ana babaya isyan, sizin dirinizin ve ölünüzün kıblesi olan Beytül Harama konan yasakları ayak altına almaktır. | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 7. hadis |
10045 | Mü'min, insanların kendinden emin olduğu ve müslüman da müslümanların dilinden zarar görmediği kimsedir. Muhacir de fenalığı terkeden adamdır. Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, komşusu kendisinin eziyetinden emin olmıyan kimse Cennete giremez. | Ramuz el e-hadis, 230. sayfa, 3. hadis |
10072 | Mümin dünyada garib gibidir. Dünyanın izzetiyle ünsiyet etmez. İnsanların ikbal ettikleri hal, tevazu sebebiyle, onda görülmez. Onun öyle bir hali vardır ki, bu hal, başkalarını rahatlandırır. Amma bundan dolayı kendisinin bedeni meşakattadır. | Ramuz el e-hadis, 231. sayfa, 15. hadis |
10099 | İsteme (dilencilik), insanın yüzünde tırmık yarası hasıl eder. kim dilerse bu yarayı yüzünde bıraksın ve kim de dilerse dilenciliği terketsin. Ancak hükümetten hakkını istemek veya başka çıkar yol bulamadığı zaruret hali hariç. | Ramuz el e-hadis, 234. sayfa, 8. hadis |
10112 | Müslüman, insanların dilinden ve elinden salim olduğu, mümin de insanların kanları ve malları üzerine emin olduğu kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 235. sayfa, 6. hadis |
10159 | İnsanlar iki kişidir. Alim ve müteallim (Talebe). İkisi ecirde müsavidir. İnsanlardan bu ikisi arasındakilerde hiç bir hayır yoktur. | Ramuz el e-hadis, 238. sayfa, 3. hadis |
10183 | Hicret iki türlüdür: İkisinden biri, senin günahları terketmendir. Diğeri ise Allah ve Resulüne hicret etmendir. Hicret, tövbenin kabulu devam ettikçe, kesilmez. Ve güneş garbtan doğuncaya kadar tövbe de makbul olmakta devam eder. Doğunca da, herkesin kalbi, içinde bulunduğu hal üzere mühürlenir ve insanlara amel kafi gelir. (İyi ise iyi, kötü ise kötü tarafa yazılır) | Ramuz el e-hadis, 239. sayfa, 10. hadis |
10200 | Verâ (şüpheden kaçma) amelin seyyididir. Bir kimse de, masiyetle yalnız kaldığı zaman (kötülüğe fırsat bulduğu vakit) Allah'a isyandan onu alıkoyan bir verâ' yoksa, Allah o kimsenin amellerinden hiç bir şeye kıymet vermez. İnsanda Allah korkusu gizli ve aşikarede, iktisad fakirlik ve zenginlikte, adalet ise hoşnudluk ve gadapta olmalıdır. Agah olun ki, "mümin" nefsine hakim olan kimsedir. Ve kendisine hoş gördüğünü başkalarına da hoş görmelidir. | Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 10. hadis |