No | Hadis Metni | Kaynak |
9305 | Sizden biri koltuğuna yaslanmış durumda iken "Doğrusu Allah, şu Kur'an'da neyi haram kıldı ise ondan başka şeyin haram kılınmadığını" mı zanneder? Biliniz ki, Ben Allah'a yemin ederim ki, muhakkak ki Ben emrettim, nasihat ettim ve nehyettim. Bir takım şeylerden ki, onlar Kur'an kadardır yahud daha fazladır. Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah, onlar size kendi üzerlerine düşeni verdikleri müddetçe, kitap ehlinin evlerine, kendilerinin izni olmadan girmenizi, kadınlarını dövmenizi ve meyvalarını yemenizi, size helal kılmadı. | Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 1. hadis |
9311 | Kadınlarla bir arada yalnız kalmaktan sakın. Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, bir kişi bir kadınla yanlız kalmaz ki, aralarına şeytan girmiş olmasın. Bir kimsenin çamur veya balçığa bulaşmış bir hınzırla sıkışık durumda olması, o kimse için kendine helal olmıyan bir kadınla omuz omuza sıkışık olmasından daha hayırlıdır. | Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 7. hadis |
9320 | Günahların küçük görünenlerinden sakınınız. Zira küçük görünen günahların misali, bir vadiye inen kavmin şu işi gibidir; Onlardan biri bir odun getirdi. Öbürü bir odun getirdi. derken, kendi ekmeklerini pişirecek şeyi taşımış oldular. Şüphe yoktur ki, küçük görünen günahlar sebebile sahibi muahaze edildiği zaman bunlar onu helak ederler. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 9. hadis |
9366 | Her hangi bir adam iflas eder de onun yanında, kimin alacağı aynı mal olarak bulunuyorsa, o malın sahibi, ona diğer alacaklılardan daha ziyade hak sahibidir.(Şayet karşılığında bir miktar da olsa para almamışsa) | Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 10. hadis |
9373 | Hangi iki müslüman ki, birbirlerine rast geldiklerinde musafaha ederek "Allah'a hamd" ederlerse, günahları kalmamış bir halde, birbirlerinden ayrılırlar. | Ramuz el e-hadis, 178. sayfa, 5. hadis |
9392 | Kim ki helalinen bir mal kazanır, bundan önce kendine harcar. Sonra da artanı etrafındakilere sarfederse, bu ona zekattır. Malı ve sadakası olmıyan kimse de şöyle dua etsin: "Allahümme salli ala Muhammedin abdike ve Resulike ve Salli alel mü'minine vel mü'minatı vel müslimine vel müslimat." Bu da onun zekatı olur. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 2. hadis |
9417 | Hangi bir müslüman kimse müslüman kardeşini kirletmeden sünnet üzere gasleder, avretine bakmaz, onun ayıbını söylemez, sonra onu teşyi eder (ve haberini yayar) ve namazını kılar, sonra da kabre konuluncaya kadar orada oturursa, günahlarından sıyrılmış olur. | Ramuz el e-hadis, 182. sayfa, 8. hadis |
9418 | Herhangi bir adamın canı bir şey çekti de, sonra onu aldı ve tercihan başkasına verdi ise, Allah o kimseyi mağfiret eder. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 1. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9429 | Ey insanlar! Uhud şehidlerinizi ziyaret ediniz. Ve geliniz, selam veriniz. Nefsim kudret elinde Olana yemin ederim ki, kıyamete kadar, bir müslüman onlara selam verirse, selamını alırlar. | Ramuz el e-hadis, 184. sayfa, 3. hadis |