No | Hadis Metni | Kaynak |
7261 | Kıyamet günü Cennetin kapısına, açtırmak için geleceğim. Kapıcı Hâzin sorar: "Sen kimsin?" Ben de: "Muhammed (s.a.s.)'im" derim. Kapıyı açar ve: "Senden önce hiç bir kimseye açmamakla, ancak sana açmakla emrolundum" der. | Ramuz el e-hadis, 3. sayfa, 1. hadis |
7834 | Bir adam Cennete girdiği zaman ebeveynini, zevcesini ve çocuklarını sorar. Denilir ki: "Onlar senin derecene ve ameline ulaşamadılar." O kimse: "Ya Rabbi ben hem kendim için ve hem de onlar için amel etmiştim" der. Bunun üzerine onların da o kimseye ilhak edilmeleri emrolunur." | Ramuz el e-hadis, 44. sayfa, 7. hadis |
8122 | Bir kulun çocuğu öldüğünde, Allah Tealâ meleklerine şöyle sorar: "Kulumun çocuğunun ruhunu kabzettiniz öyle mi?" Derler ki: "Evet." Allah: "Demek onun gönül meyvasını aldınız?" Yine derler ki: "Evet." "Peki kulum ne dedi?" Derler ki: "Sana hamd etti ve O'na döneceğiz" dedi. Bunun üzerine Allah buyurur ki: "Kulum için cennette bir ev inşa edin ve ona "Hamd evi" adını verin." | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 1. hadis |
8623 | Cennette insanın bir temaşası yetmiş yıl sürer. Bir kadın gelir, omuzunu dürter. Adam bakar, onda kendini görür. Kadının boynundaki incilerin bir tanesi garbla şark arasını aydınlatır. Kadın ona "selâm" verir. Erkek de selâmını alır ve ona sorar; "Sen kimsin?" "Ben Meziddenim" der. Üzerinde yetmiş kat elbisesi olur. En aşağısı Tuba ağacından yapılmış, gelincik çiçeği gibi. Böyle olduğu halde, bakınca ayağının iliği görülür. Başında bulunan taçların en küçük incisi de yine şarkla garb arasını aydınlatır. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 8. hadis |
8656 | Sizlerden birine şeytan gelir ve içinizden sorar: "Seni kim yarattı?" "Allah" dersin. "Peki, Allah'ı kim yarattı?" der Böyle olunca: "Amentü Billâhi ve Resûlihi" dersin. O durmaz kaçar. | Ramuz el e-hadis, 102. sayfa, 8. hadis |
8716 | Mü'min kabirden çıkınca, onun ameli kendisine güzel bir şekilde görünür. Ve o mü'min yemin ederek ona sorar ki, "Sen kimsin? Sadıka benziyorsun?" O da: "Senin amelinim" der. Ve o kimseye Cennete kadar rehberlik eder. Kâfir ise kabirden çıktığında fena bir kimse gelir ve kâfir ona sorar: "Sen kimsin?" O da: "Ben senin amelinim" der. Ve ona Cehenneme kadar arkadaşlık eder. | Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 12. hadis |
8756 | Nutfe rahimde yerleşim üzerinden kırk gün geçtiğinde, rahim meleği gelir, kemiğini, etini, kanını, kılını, derisini, kulağını, gözünü, yani her şeyini teşekkül ettirir. Sonra sorar: "Ya Rabbi kız mı olacak, erkek mi? Şaki mi, mü'min mi? Ve ne zaman ölecek?" Bunların cevapları söylenir ve bir deftere yazılıp dürülür. Kıyamete kadar da açılmaz. | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 13. hadis |
8919 | Cehennemde değirmenler vardır. Onlar ulemayı döndürür. Cennetten tanıdıkları kimseler onlara bakarlar ve sorarlar: "Size ne oldu? Biz sizden istifade ettik de buraya geldik." O alimler derler ki: "Biz size bir şey emrederdik, fakat kendimiz onu yapmazdık." | Ramuz el e-hadis, 126. sayfa, 3. hadis |
9074 | Benden evvelki peygamberlerden, ümmetimi deccal ile korkutmıyan hiç kimse olmadı. Onun sol gözü şaşı, sağ gözü ise perdelidir. Ve alnında kafir diye yazılıdır. Yanında Cennet, Cehennem diye iki vadi olur. Cennet dediği Cehennem, Cehennemi ise Cennetir. Yanında Peygamber kıyafetinde iki melek bulunur. Biri sağında biri solundadır. Bu beraberlik insanları imtihan içindir. Ve deccal onlara sorar: "Ben sizin Rabbiniz değilmiyim? Diriltiyorum, öldürüyorum." Meleklerden biri "Yalan söylüyorsun" der. Fakat bu sözü yanındaki melekten başkası duymaz. İkinci melek diğerine "Doğru söylüyorsun" der. İkinci meleğin sözünü ise insanlar işitir. Ve zannederler ki, deccalı tasdik etti. Bu da imtihan içindir. Sonra Medine'ye yürür. Giremeyince: "Bu O'nun (s.a.v)ülkesidir" der. Sonra Şam'a yürür. Orada "Akıbeti Efik" mevkiinde Allah onu helak eder. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 11. hadis |
10306 | Gündüz melekleri ile gece melekleri sabah ile ikindi namazında buluşurlar. Gündüz melekleri çıktığında Aziz ve Celil olan Allah sorar: "Nereden geliyorsunuz?" (Melekler de) "Senin kullarının yanından sana geliyoruz. Biz onlara gittiğimizde kendilerini namazda bulduk. Biz Sana gelmek üzere ayrıldığımızda onları namazda bıraktık." derler. | Ramuz el e-hadis, 248. sayfa, 9. hadis |