No | Hadis Metni | Kaynak |
9014 | Siz öyle bir zamanda bulunuyorsunuz ki, fukahası çok, hutebası az, istiyeni az, vereni çok, işte böyle zamanda amel ilimden hayırlıdır. Size öyle bir zaman gelecektir ki, fukahası az, hatibleri çok, istiyeni çok, vereni az. O zamanda ise ilim amelden hayırlıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 8. hadis |
9075 | Ahir zamanda ümmetim üzerine şiddetli bir bela zuhur eder. Bundan ancak iki sınıf kurulur: Biri Allah'ın dinini tanır ve onun için lisan ve kalbi ile mücadele eder. İkinci ise dinini anlamış, dinlemiş ve tasdik etmiştir. (Yani cahil kalanlar bu belada tehlikededir) | Ramuz el e-hadis, 141. sayfa, 1. hadis |
9092 | Nuh (a.s.)'dan sonra hiç bir Peygamber olmadı ki, kavmini Deccal ile korkutmuş olmasın. Şüphesiz Ben de sizi onunla korkutuyorum. Olur ki, Beni görüp sözümü işitenlerden ona yetişen bulunur. Ashab dediler ki: "O zaman kalblerimiz hasıl olur? Buyurdu ki, şimdiki gibi veya daha hayırlı. | Ramuz el e-hadis, 143. sayfa, 1. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
9239 | Sizin ikinizin melekler arasındaki benzeriniz ile, Peygamberler arasındaki benzerinizi size haber vereyim mi? Ey Ebubekir! Senin melekler arasındaki benzerin Mikail (a.s) misali gibidir. Ki o rahmetle iner. Senin Peygamberler arasındaki benzerin, İbrahim (a.s) misali gibidir. Kavmi onu yalanladığı ve ona yaptıklarını yaptıkları zaman, o buyurdu ki: "Kim bana tabi olursa o Bendendir. Kim ki bana isyan etti ise (Ey Allahım) Sen gafurur rahimsin." Ey Ömer! Senin melekler arasındaki benzeri ise Cibril (a.s.) misali gibidir ki, O, Allah'ın düşmanlarına şiddet, nikmet ve azaba iner. Peygamberler arasındaki benzerin ise Nuh (a.s) misali gibidir. Ki o, "Ey Rabbim, yer yüzünde hiç bir kafir bırakma" dedi. | Ramuz el e-hadis, 162. sayfa, 8. hadis |
9247 | Azameti gökle yer arasını dolduran ve yetmiş bin meleğin tazim ve teşyi ettiği bir sureyi size haber vereyim mi? O "El Kehf" suresidir. Her kim Cuma günü onu okursa, Allah Teala bu sebeble o kimsenin diğer cumaya kadar ki ondan sonra da üç gün ilavesi içindeki günahlarını mağfiret eder. Ayrıca kendisine semaya kadar erişen bir nur verilir. Ve deccal fitnesinden korunmuş olur. Her kim yatacağı zaman bu surenin sonundan beş ayet okursa, korunur ve gecenin istediği vaktinde de uyandırılır. | Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 2. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9402 | Hangi bir adam ki, mihrini vermemeye niyet etmiş olarak, bir kadın alsa, öldüğü zaman zanidir. Hangi bir adam da birisinden, bedelini ödememeye niyet ederek, bir şey satın aldı ise, öldüğü gün haindir ve hainin yeri de Cehennemdir. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 2. hadis |
9457 | Şu anda kıtal geldi. Ümmetimden Hak üzerine çarpışan ve kafirler üzerine galib gelen bir kavim hiç bir zaman eksik olmaz. Allah, onlar için diğer kavimlerin kalblerini kaydırır ve daraltır. Kafirlerle savaşırlar. Allah onları rızıklandırır. Allah'ın emri gelene (onların ömürleri son buluncaya) kadar bu böyle devam eder. O günde mü'minlerin evlerinin yeri Yam'dır. Hayr, kıyamete kadar, atların nasiyesine bağlıdır. Bana vahyolunduğuna göre, Ben (dünyada) çok kalıcı değilim. Yakında gidiciyim. Siz de Beni yaşlanarak takip edeceksiniz. Ve bazınız, bazınızın boynunu vuracaktır. Kıyametten önce iki büyük hadise vardır. Şiddetli Veba ve sonra da zelzeleli yıllar vardır. | Ramuz el e-hadis, 187. sayfa, 2. hadis |
10088 | Kadın avrettir ve dışarı çıkınca şeytan onu gözler. Kadının Allah'a en yakın olduğu zaman ise evinin en derin yerinde olduğu vakittir. | Ramuz el e-hadis, 233. sayfa, 14. hadis |