No | Hadis Metni | Kaynak |
9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi Ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin Ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
9043 | Ben Ona değil, ancak (defin) melekleri için kalktım.(Bir Yahudi cenazesi geçmişti.) | Ramuz el e-hadis, 138. sayfa, 9. hadis |
9304 | Sıhhatli olmanız ve hasta olmamanız sizi sevindirir değil mi? Birbirleriyle itişen merkebler gibi olmayı da herhalde istemezsiniz. Belalara uğramış ve böylece kefaret eshabı olmayı da istemiyorsunuzdur. Halbuki, kul için Allah indinde öyle bir makam olur ki, ameli ile Ona erişemez. ancak, Allah onu, bu makama ulaştıracak bir musibetle kendisini mübtela kılarak eriştirir. | Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 7. hadis |
9747 | Dünya ve dünyadakiler mel'undur. ancak Zikrullah ve Ona müteallik olan şeyle alim yahut mütealim müstesna. (Bir şeyi Allah emretmiştir demek "Zikir" ve onu yapmaya geçmek "müteallik olan" demektir. İlim, İlm-i Hak, İlm-i dindir.) | Ramuz el e-hadis, 208. sayfa, 3. hadis |
10370 | Kalbler, bir hasır dokusundaki çubuklar gibi fitnelere maruz kalır. Öyle ki, hangi kalbe bir fitne sinerse, orada bir siyah leke hasıl olur. Hangi kalb de o fitneyi reddederse, orada beyaz bir nokta hasıl olur. Öyle ki kalb, beyaz bir bez misali bembeyaz olur. Ve yerler, gökler durdukça Ona fitne zarar veremez. Diğer bulanık kalb ise, siyah bir taş gibidir. Yamuk veya ters bir bardağa benzer. Böyle kalb maruf tanımaz, bilmez. Münkeri yadırgamaz. Bildiği, ancak hevasının hükmettiği şeylerdir. | Ramuz el e-hadis, 252. sayfa, 15. hadis |
10616 | Evladın baba üzerindeki hakkı; babasının kendisine yazıyı, yüzmeyi, nişan almayı öğretmesi ve Ona ancak helal yedirmesidir. | Ramuz el e-hadis, 276. sayfa, 6. hadis |
10847 | Yakında siz Rumlarla emin bir sulh yapacaksınız. Sonra siz gaza edeceksiniz. Onlar da gerinizde sizin gaza ettiğinize düşman olacaklar. O harpten muzaffer çıkacak ve ganimet alacaksınız. Sonra yeşil bir ovaya kOnacaksınız. Orada bir Rum neferi salibini kaldıracak ve diyecek ki: "Haç galib geldi" Ona müslümanlardan biri karşı koyup kendisini öldürecek. Bunun üzerine Rumlar muahedeyi bozacak ve gadredecekler. Büyük muharebeler olacak. Sizin için toplanacaklar ve seksen sancak halinde üstünüze gelecekler. Her bir sancak altında onbin (onikibin) kişi olarak. (Amik ovasında önlenecek olan hadise) | Ramuz el e-hadis, 298. sayfa, 1. hadis |
11736 | Bir kul bir şeyi ancak ve yanlız Allah için terk ederse, Allah o kula, din ve dünya hususunda ondan daha hayırlısını, Ona bedel olarak ihsan edecektir. | Ramuz el e-hadis, 373. sayfa, 12. hadis |
11787 | Bir adam haram mal kazanıp da mübarek olmadı, sadakası da kabul olmadı ve (o mal) geriye kaldı ise Ona ancak Cehennem azığı oldu. | Ramuz el e-hadis, 377. sayfa, 13. hadis |
12432 | Bir kimse namaz kılar da, namazı Ona marufu emretmez ve onu fahşa ve münkerden nehyetmezse, bu namazı sebebi ile onun ancak Allah'dan uzaklığı artar. | Ramuz el e-hadis, 427. sayfa, 10. hadis |