No | Hadis Metni | Kaynak |
11129 | Gaybdır ve onu ancak Allah bilir. Sizin kalbleriniz süfli yerlerde yuvarlanmasa idi ve manalı manasız sözler söylemesEydiniz, siz de Benim duyduğumu duyardınız. (İki kabrin yanından geçtiğinde PEygamberimiz, bunlar azap olunmaktalar buyurmuş. "Ne vakit?" dediklerinde yukardaki hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 321. sayfa, 10. hadis |
11145 | Alimin abid üzerine efdaliyeti, Benim sizin en aşağınıza efdaliyetim gibidir. Allah (z.c.hz.), melekleri, yuvasındaki karıncaya ve balığa varıncaya kadar yer ve gök ehli insanlara hayır öğretene selat ederler. (PEygamberimize biri alim, diğeri abid iki kimseden bahsolunduğunda yukarıdaki hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 323. sayfa, 1. hadis |
11157 | Diğer PEygamberlere beş şEyle tafdil edildim: İnsanlara umumi olarak baas olundum. Şefaatimi, ümmetime ahiret mededi olarak sakladım. Önümden bir aylık, arkamdan bir aylık mesafedekiler için düşmanlarıma korku ile yardım gördüm. Arz Bana mescid ve temizlEyici kılındı. Ganimetler Bana helal kılındı. Halbuki Benden önce helal kılınmamıştı. | Ramuz el e-hadis, 323. sayfa, 13. hadis |
11185 | Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ben ins ve cinle büyük bir mesele üzerindEyim. Ben yaradırım, başkasına ibadet olunur. Ben rızık veririm, başkasına şükür olunur." | Ramuz el e-hadis, 326. sayfa, 13. hadis |
11212 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Kullarımdan Benim velim ve yarattıklarımdan ahbablarım o kimselerdir ki, Benim zikrimle zikrolunur vEya zikirleri ile Ben zikrolunurum. | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 3. hadis |
11242 | Musa (a.s.) Bana dedi ki; "Ya Rabbi, yakın mısın Sana yavaş söylEyEyim. Uzak mısın, seslenEyim. Hitabını işitiyorum, görmüyorum, nerdesin?" Allah (z.c.hz.) buyurdu ki: "Arkandayım, önünde, sağında, hem de solundayım. Ya Musa (a.s.) Ben, kulum Beni zikrettiğinde onun celisiyim ve dua ettiğinde onunla beraberim. | Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 11. hadis |
11314 | Beni İsrail'den iki kişi arkadaş idiler. Birisi günahkar diğeri ise ibadeti hususunda çalışkandı. Çalışkan olan diğerini günah üzere gördükçe "Vazgeç" diyordu. Onu bir gün bir günah üzere buldu da ona yine şöyle dedi: "Vazgeç." Bunun üzerine o günahkar olan dedi ki: "Beni yalnız bırak. Rabbim seni bana gözcü mü gönderdi.?" Diğeri ise dedi ki: "Vallahi Allah seni mağfiret etmez ve Cennetine sokmaz. "İkisinin de ruhu kabz olundu ve Rabbül aleminin huzurunda içtima ettiler. (Günahkar olan abid olana) "Beni tanıdın mı? VEya önünde olana kadir oldun mu?" Allah Teala da günahkar olana buyurdu ki: "Git Rahmetimle Cennete gir." Abid içinde: "Ötekini Cehenneme götürün" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 14. hadis |
11419 | Ya ma'ruf ile emredip münkerden nehyedersiniz vEya Allah hayırlılarınızın başına şerlilerinizi musallat eder de, hayırlılarınız bunun üzerine dua ederler ama duaları kabul olunmaz. | Ramuz el e-hadis, 345. sayfa, 11. hadis |
11483 | Allah (z.c.hz.) Musa (a.s.)'a firavun alEyhinde duaya izin verince melaike "amin" dedi. Allah: "Senin de, Allah yolundaki mücahidlerin duasını da kabul ettim." buyurdu. Sonra Resulallah (s.a.s.) buyurdu ki: "Mücahidlere eza vermekten Allah'dan korkun. Muhakkak ki Allah, PEygamberlerine ilişenlere gadab ettiği gibi, onlar içinde gadap eder. PEygamberlerin duasını kabul buyurduğu gibi, onların duasına da icabet eder. | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 5. hadis |
11506 | Bu din aziz ve sarp bir halde ve dine kastedenlere zahir olarak devam eder. Hepsi KurEyş'ten on iki halife hükümran oluncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 354. sayfa, 12. hadis |