No | Hadis Metni | Kaynak |
10480 | Şu üç şey ortaya çıktıktan sonra, evvelden iman etmemiş veya imanından hayır kazanmamış Bir kimseye, imanı fayda vermez. Güneşin garbdan doğması, deccal ve dabbetül-arz. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 6. hadis |
10485 | Üç şey vardır ki, kimde üçü veya Biri bulunmazsa, amelinden hiç Bir şey ona fayda vermez: Kendisini, Allah'ın bildirdiği günahlardan alıkoyan takva, insanlarla iyi geçinmeyi sağlıyan güzel ahlak, sefihi karşılayan hilim. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 11. hadis |
10488 | Şu üç şeyi, Allah'a güvenerek ve ümid ederek yapan kimseye, Allah Teala yardımını ve onun işini bereketlendirmeyi vaad etmiştir: Allah'a dayanarak ve sevabını umarak köle azadı için say-ü gayret eden kimseye. Allah'tan sevab umarak ve Allah'a güvenerek evlenene, Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi, Allah üzerine hak olur. Allah'a dayanarak ve sevab umarak ölü Bir araziyi ihya edene de Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi Allah üzerine hak olur. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 3. hadis |
10615 | Bir meclisten kalkan kimseye, o meclistekilere selam vermesi borçtur. Ve meclise gelen adamın da selam vermesi borçtur. | Ramuz el e-hadis, 276. sayfa, 5. hadis |
10631 | Beni İsrailden Bir taife kabristanlarına geldiler ve şöyle dediler: "İki rekat namaz kılsak da dua etsek ve Allah'dan, ölülerden Birini çıkarmasını ve o kimseden ölüm hakkında istediğimizi bize haber vermesini istesek." Ve bunu yaptıklarında, Bir adam kaBirden başını çıkardı. Onun iki gözü arasında secde eseri de vardı. Dedi ki: "Ey adamlar! Benden ne istediniz? Öleli yüz sene olduğu halde ölümün harareti şu ana kadar üzerimden geçmedi. Allah'a dua edin de beni olduğum hale avdet ettirsin." | Ramuz el e-hadis, 277. sayfa, 4. hadis |
10655 | Beş şey vardır ki, onları kim Bir gün içinde yaparsa, Allah onu Cennet ehli olarak yazar; Hasta ziyareti yapmak, cenazede bulunmak, Cuma günü oruçlu olmak, Cuma namazına gitmek ve kendine takdir olanla sadaka vermek. | Ramuz el e-hadis, 279. sayfa, 3. hadis |
10909 | Ümmetimin sonunda Bir takım kavimler olur ki, camilerini süsler, kalblerini ise viran ederler. Onlardan Birisi dinine vermediği ehemmiyetten fazlasını elbisesine verir. Bunlar, dünyaları selamet oldu mu, ahiret işini kaale almazlar. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 1. hadis |
11207 | Aziz ve Celil olan Allah buyuruyor: "Ey Adem oğlu! Ancak Bana kul olup, Bana ibadet ettiğin, her şeyi Benden umduğun ve Bana hiçBir şeyi ortak koşmadığın müddetçe, sende olan şeyi affederim. Eğer sen yer ve gök dolusu hata ve günahla Beni karşılasanda, Ben seni onların dolusu mağfiretle karşılarım ve seni affederim. Günahının çok oluşuna ehemmiyet vermem." | Ramuz el e-hadis, 328. sayfa, 9. hadis |
11223 | Aziz ve Celil olan Allah buyurur: "Benim arif ve mülhem kullarım hususunda, Allah aralarında hüküm verinceye kadar onları Cennete veya Cehenneme indirmeyin.(Onlardan Birşey duyup da münakaşaya kalkıp, bu adam Cennetlik oldu, Cehennimlik oldu diye hüküm vermeyin. Onları Rablerine havale edin.) | Ramuz el e-hadis, 330. sayfa, 1. hadis |
11227 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Benim dostlarımdan Birine eza eden adam, Bana harp ilan etmiş demektir. Bana yaklaşmak için de farzlara benzer Bir şey yoktur. Kul Bana nafile ibadetle o derecede yaklaşmakta devam eder ki, Ben onu severim ve Ben onu sevince de gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı, akleden gönlü, konuşan dili olurum. Dua ederse kabul eder, Bir şey isterse veririm. Yaptığım işler içinde, böyle kulumun ölümüne karar vermek kadar Bana güç gelen Bir şey yoktur. Çünkü o kul ölümü sevmez, Ben de onu gücendirmeyi sevmem." | Ramuz el e-hadis, 330. sayfa, 5. hadis |