No | Hadis Metni | Kaynak |
9814 | Annesinin- babasının ihtiyacını karşılamak veya onları insanlardan müstağni kılmak için çalışan kimse, fisebilillah çalışıyor demektir. Ailesinin veya çocuklarının ihtiyacını karşılamak veya onları insanlardan müstağni kılmak için çalışan kimse de gene fisebilillah çalışıyor demektir. Kendi nefsinin ihtiyacını gidermek ve insanlara muhtaç olmamak için çalışan da yine fisebilillah çalışıyor gibidir. Hilede, hud'ada olan ise şeytan çalışıyor demektir. | Ramuz el e-hadis, 212. sayfa, 5. hadis |
10200 | Verâ (şüpheden kaçma) amelin seyyididir. Bir kimse de, masiyetle yalnız kaldığı zaman (kötülüğe fırsat bulduğu vakit) Allah'a isyandan onu alıkoyan bir verâ' yoksa, Allah o kimsenin amellerinden hiç bir şeye kıymet vermez. İnsanda Allah korkusu gizli ve aşikarede, iktisad fakirlik ve zenginlikte, adalet ise hoşnudluk ve gadapta olmalıdır. Agah olun ki, "mümin" nefsine hakim olan kimsedir. Ve Kendisine hoş gördüğünü başkalarına da hoş görmelidir. | Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 10. hadis |
10481 | Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tatar: Yalnız Allah'a kul olur ve "La ilahe illallah" der, gönül hoşluğu ile zekatını verir, şöyle ki: yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malın ortasından verir. Muhakkak ki Allah, onun en güzelini sizden istemez. Lakin, en kötüsünü de emretmemiştir. nefsini tezkiye eder. Denildi ki, "Nefsi tezkiye ne demektir?" Buyurdu ki: "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın Kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 7. hadis |
10758 | Ümmetimden öyle adamlar vardır ki, onlardan biri gecenin bir kısmında kalkar da onun üzerinde (Şeytanın akşamdan bağladığı) düğüm varken, Kendine ibadet için tedbir yapar ve abdest alırsa, ellerini yıkadığında bir düğüm çözülür. Yüzünü yıkadığında yine bir düğüm çözülür. Dirseklerine kadar kollarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında da bir düğüm çözülür. Allah teala hicabın arkasında olanlara (melaikeye) o zaman şöyle buyurur: "Bakın şu kuluma, Benden istemek için nasıl nefsinin çaresine bakıyor. Şu kulum ne isterse onundur." | Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 4. hadis |
10834 | Yedi haslet vardır ki, onlar bütün hayırları toplamıştır: İslamiyeti ve ehlini sevmek, onlarla hem meclis olmak. Emin olmamak lazım dır ki, şer üzerinde olan bir adam ola ki hayra döner ve hayır üzerinde ölür. Yine emin olmamalıdır ki, hayır üzerinde olan bir adam da şerre döne ve şer üzerinde öle. Binaenaleyh, senin Kendi nefsin hakkında bildiklerin (kusurların) seni başkalarıyla meşgul olmaktan alıkoysun. | Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 5. hadis |
11553 | Eğer bir kimseye Allah'tan başkasına secde etmeyi emretseydim, kadına kocasına secde etmeyi emrederdim. Nefsim yed'i kurdetinde olan Allah'a yemin ederim ki, kadın kocasının hakkını ödemedikçe, Allah'ın hakkını ödemiş olmaz. Öyle ki kadın deve semeri üzerinde olsa da kocası Kendisini nefsine çağırmış olsa icabet etmelidir. | Ramuz el e-hadis, 358. sayfa, 13. hadis |
11617 | Esas düşmanın, seni öldürünce seni Cennete sokan veya onu öldürdüğünde sana nur kazandıran kimse değildir. Lakin asıl düşmanın iki yanın arasındaki Kendi nefsin, yatağında seninle yatan ailen, sulbünden olan evladındır. İşte bunlar senin düşmanlarının en büyüğüdür. | Ramuz el e-hadis, 364. sayfa, 9. hadis |
12232 | Kim nefsinde büyüklük taslayarak yürümesinde kasılırsa Allah'a, Kendisine gazablı olduğu halde mülaki olur. | Ramuz el e-hadis, 413. sayfa, 2. hadis |
12249 | Kim Allah için tevazu ederse, Allah onu yükseltir. Ve o Kendi nefsinde küçük, insanların gözünde ise büyüktür. Kim de büyüklük taslarsa, Allah onu alçaltır da, insanların gözünde küçük Kendi nefsinde büyük olur. Öyle ki, o insanlara köpekten veya domuzdan daha önemsiz gelir. | Ramuz el e-hadis, 414. sayfa, 5. hadis |
12362 | Bir kimse hakimlik taleb ederse nefsine bırakılır. Mecbur edilirse istikametini doğrultmak için Kendisine bir melek tayin edilir. | Ramuz el e-hadis, 422. sayfa, 10. hadis |