No | Hadis Metni | Kaynak |
10428 | Kıyamet günü Ümmetler yetmişe tamamlanır. Biz, en sonuncusu ve en hayırlısı oluruz. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 9. hadis |
10481 | Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tatar: Yalnız Allah'a kul olur ve "La ilahe illallah" der, gönül hoşluğu ile zekatını verir, şöyle ki: yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malın ortasından verir. Muhakkak ki Allah, onun en güzelini sizden istemez. Lakin, en kötüsünü de emretmemiştir. Nefsini tezkiye eder. Denildi ki, "Nefsi tezkiye ne demektir?" Buyurdu ki: "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 7. hadis |
10484 | Üç şey vardır ki, insan, kıyamet gününe o vasıflarla gelmezse, ona bir şey (mükafat) yoktur: Kendisini Allah'ın haramından men edecek verağ, halk ile iyi geçinecek ahlak, sefihin cehaletini karşılayacak hilim. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 10. hadis |
10509 | Üç kimse, kıyamette, Allah'ın gölgeliklerinden başka hiçbir gölgenin olmadığı günde Arş-ı Âlâ'nın gölgesinde bulunacaktır: Nereye yönelse, Allah'ın kendisi ile olduğunu bilen adam. Bir kadının zina teklifini reddeden adam. Bir kimseyi, Allah'ın Celali için seven adam. | Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 2. hadis |
10529 | Üç kişi vardır ki, Allah onlarla kıyamet gününde konuşmaz, onları tezkiye etmez, onlara rahmet nazarı ile bakmaz. Ve onlar için elim bir azab vardır: İhtiyarlıkta zina eden adam, çok yalan söyliyen hükümdar, kibirli olan dilenci. | Ramuz el e-hadis, 267. sayfa, 12. hadis |
10558 | Allah (z.c.hz.)'leri Adem oğlundan çıkanı dünyaya misal olarak gösterdi. Bu, gaita ve idrardan kinayedir. Yani insandan çıkan şeyler, bundan evvel, çeşitli, temiz yumuşak yemeklerdi ve temiz ve içilmesi hoş içeceklerdi de, bunun akibeti gördüğünüz gibi oldu. İşte dünya da nefis ve hoş manzaralıdır. Nefislerde bu süsünden dolayı bu dünyaya heves eder. Cahil, akibetini düşünmeyip onun dışını ziynetine, ebedi kalıcı zannederek aldanır. Akıllının kalbi ise ona yatmaz. Bilgisi ile ona aldanmaz. Bilir ki o, muvakkat bir fanidir. Bir müddet faydası olsa da, ölüm, dünyada yaşayana çaresiz gelecek ve dünyadan onun alakasını kesecektir. | Ramuz el e-hadis, 271. sayfa, 15. hadis |
10595 | Mücahidlerin kadınlarının hürmeti, analara olan hürmet gibidir. Harbe gitmeyenlerden bir kimse mücahidlerden bir adamın ehline hiyanet ederse, o kimse kıyamet gününde durdurulur ve mücahide de denir ki: "Bu ardından senin ailene kötülük etti. onun hesanatından dilediğini al." O mücahid de onun sevbından dilediğini alır. Ne zanneder siniz? Ben böyle sanırım ki, onun hasentından bir şey bırakmaz, alır. | Ramuz el e-hadis, 274. sayfa, 12. hadis |
10630 | Cennetinizi, Cehennem ateşine karşı siperliyecek tedbirleri alınız. "Subhanallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber" deyiniz. Zire bunlar, söyleyene, kıyamet günü önden ve geriden kurtarıcı olarak gelir. İşte bunlar, baki kalacak sabit amellerdir. | Ramuz el e-hadis, 277. sayfa, 3. hadis |
10644 | Allah (z.c.hz.)'leri Ademi (a.s.)'ı kendi eliyle Cuma günü yarattı ve ruhundan nefyetti. Ve meleklere ona secde etmeyi emretti de hepsi ettiler. Yalnız şeytan etmedi ki, o cindendir. Ve o şeytan Rabbının emrinden fısk etti. Yani Rabbının emrinden çıktı. | Ramuz el e-hadis, 278. sayfa, 2. hadis |
10651 | Allah (z.c.hz.)'leri toprağı Cumartesi günü, dağları Pazar günü, ağaçları Pazartesi günü, hoşa gitmiyen şeyleri Salı günü, nuru da Çarşamba günü yarattı. O toprakta hayvanatı Perşembe günü yaydı. Adem (a.s.)'ı ise Cuma günü ikindiden sonra son mahluk olarak yarattı. Cuma'nın son saatinde ikindi ile akşam arasında. | Ramuz el e-hadis, 278. sayfa, 9. hadis |