No | Hadis Metni | Kaynak |
11318 | Bir tüccar, halka ödünç verir ve adamına da paraları tahsil ederken: "Sıkıntıda olanları hoş geç, ola ki Allah da bizi hoş geçer" derdi de Sonra Allah'a kavuştu. Allah da ondan vazgeçti. | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 4. hadis |
11320 | İsrail oğullarını Peygamberleri idare ederdi. Bir Peygamber vefat edince diğeri ona halef olurdu. Benden Sonra Peygamber yok. Halifeler gelecek ve onlar çok olacak. Dediler ki: "Bize ne emredersin?" Buyurdu ki: "İlk biat ettiğinize vefa edin ve Allah'ın onlar için verdiği haklarını verin. Muhakkak Allah, idarelerinden dolayı hesabı onlara Kendisi soracaktır. | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 6. hadis |
11409 | Fecrin tuluundan güneşin doğuşuna kadar, Allah'ı zikrederek O'na Tekbir, O'na Hamd, O'na Tehlil ve Tesbih ederek oturmam, İsmail (a.s.) evladından bir köle azad etmemden Bana daha sevgilidir. Gene ikindi namazından Sonra güneş batıncayak kadar Allah'ı zikretmem, İsmail (a.s.) evladından dört köle azad etmemden Bana daha sevgilidir. | Ramuz el e-hadis, 345. sayfa, 1. hadis |
11420 | Ya, emri bil mar'uf ve nehyi anil münker yaparsınız, yoksa Allah'ın size, nezdi İlahisinden bir azab göndermesi yakındır. Sonra Ona dua edersiniz ama size icabet etmez. | Ramuz el e-hadis, 346. sayfa, 1. hadis |
11483 | Allah (z.c.hz.) Musa (a.s.)'a firavun aleyhinde duaya izin verince melaike "amin" dedi. Allah: "Senin de, Allah yolundaki mücahidlerin duasını da kabul ettim." buyurdu. Sonra Resulallah (s.a.s.) buyurdu ki: "Mücahidlere eza vermekten Allah'dan korkun. Muhakkak ki Allah, Peygamberlerine ilişenlere gadab ettiği gibi, onlar içinde gadap eder. Peygamberlerin duasını kabul buyurduğu gibi, onların duasına da icabet eder. | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 5. hadis |
11488 | Nuh (a.s.)'ı Allah kavmine Peygamber olarak gönderdiğinde o, iki yüz elli yaşında idi. Dokuzyüz elli sene kavmi arasında yaşadı. Ve tufandan Sonra da ikiyüz elli sene daha yaşadı. Melekül Mevt ona geldiğinde dedi ki: "Ey Nuh (a.s.) ey Peygamberlerin en büyüğü, ey uzun ömürlü ve ey duası kabul olan! Dünyayı nasıl gördün?" Buyurdu ki: "Şu adam gibi ki, kendisine iki kapısı olan bir ev yapılmışta, birinden girmiş diğerinden çıkmıştır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 2. hadis |
11489 | Allah, aklı yarattığında ona şöyle buyurdu: "Gel", o da geldi. Sonra ona buyurdu: "Git", o da gitti. Sonra ona buyurdu. "Otur", o da oturdu. Sonra ona buyurdu: "Konuş", o da konuştu. Sonra ona buyurdu: "Sus", o da sustu. Sonra buyurdu ki: "Bana senden sevgili ve daha kerim olan bir mahluk yaratmadım. Seninle tanınırım, seninle Hamd edilirim, seninle itaat olunurum, Seninle alırım, seninle veririm. Seni hesaba çeker, muhatab ederim. Sevab sana, ceza da sana. Sana en büyük ikram da "Sabır" dır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 3. hadis |
11514 | Cennetten bir tırnağın yükleneceği bir şey dünyaya gelse, mağrib ile meşrik arasındakileri tezyin ederdi. Cennet ehlinden bir kişi bileziklerle beraber gözükse, nuru güneşin ziyasını söndürürdü. Güneşin yıldızları söndürdüğü gibi. | Ramuz el e-hadis, 355. sayfa, 6. hadis |
11525 | Kullar günah işlemeseler, Allah günah işliyecek bir mahluk yaratır, Sonra onları mağfiret ederdi. Zira Allah, gafûrur rahimdir. | Ramuz el e-hadis, 356. sayfa, 6. hadis |
11532 | Siz yanımdaki gibi kalsaydınız, melekler sizi evlerinizde ziyaret ederdi. Siz günah etmeseniz, Allah günah işliyen bir halk getirirdi de Sonra onları affederdi. | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 2. hadis |