No | Hadis Metni | Kaynak |
8015 | Müslüman bir kul "Lâ ilâhe İllallah" dediğinde, o tevhid gökleri yarıp geçer ve Allahın huzurunda durur. Cenabı Hak ona: "Sakin ol" diye buyurur. O tevhid der ki: "Nasıl sakin olayım? Beni söyleyen mağfiret olunmadıkça" Allah Teala buyurur ki: "Sen o kulumun dilinden çıktığın anda Ben Onu bağışlamıştım." | Ramuz el e-hadis, 56. sayfa, 5. hadis |
8062 | Kıyamet günü olduğunda ameller muhkem sahifelerde getirilir. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Bunu kabul edin, şunu reddedin." Bunun üzerine melekler derler ki: "İzzetin hakkı için biz ancak Onun yaptığını yazmıştık." buyurur ki: "Onun o ameli Benim rızmdan gayrisi için olmuştu. Halbuki Ben bu gün ancak Rızam için yapılan ameli kabul ederim." | Ramuz el e-hadis, 59. sayfa, 2. hadis |
8094 | Şaban'ın onbeşinci gecesinde (Beraat gecesi) ibadetle kâim olun ve gündüzünde ise oruç tutun. Muhakkak ki, Allah Tealâ'nın rahmeti, güneşin batışında dünya göğüne nüzul eder de şöyle buyurur: "Agâh olun ey kullarım; istiğfar eden yok mu? Onu mağfiret edeyim. Rızık istiyen yok mu? Rızıklandırayım. Bir şeye mübtelâ olan yok mu? Ona afiyet vereyim. Bir şey istiyen yok mu ki ona vereyim." Ve bu şekildeki hitabları fecir tulû' edinceye kadar devam eder, gider. | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 5. hadis |
8122 | Bir kulun çocuğu öldüğünde, Allah Tealâ meleklerine şöyle sorar: "Kulumun çocuğunun ruhunu kabzettiniz öyle mi?" Derler ki: "Evet." Allah: "Demek Onun gönül meyvasını aldınız?" Yine derler ki: "Evet." "Peki kulum ne dedi?" Derler ki: "Sana hamd etti ve O'na döneceğiz" dedi. Bunun üzerine Allah buyurur ki: "Kulum için cennette bir ev inşa edin ve ona "Hamd evi" adını verin." | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 1. hadis |
8123 | Bir mü'min öldüğünde, komşularından iki kişi: "Biz Onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyoruz" demişlerse, Allah Tealâ'nın ilminde o kulun hali öyle olmadığı halde, Allah meleklerine buyurur ki: "Ölen kulum hakkında, şu iki kulumun şehadetini kabul ediniz ve bu hususta Benim ilmimde mevcut olan durumunu dikkate almayınız." | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 2. hadis |
8414 | Ümmetim üç sülüstür. Üçte biri Cennete hesapsız girer. Üçte biri hafif hesaplı girer. Üçte biri temizlenir (cehennemde). Bunun üzerine melekler tarafından Resulallah (s.a.s.)'a duyurulur ki, bunları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû" derken duyduk. Allah buyurur ki: "Doğru söylediler. Gerçek mabud ancak Benim. Onları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû'' sözü sebebiyle Cennete koyun. Ve günahlarını kâfirler üzerine yükleyin." Bu hal Allahu Tealâ'nın: "Kendi günahlarını yüklenecekler ve Onunla beraber diğerlerinin günahlarını da yüklenecektir" mealindeki ayetin tefsiridir. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 5. hadis |
8566 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Humma (sıtma, tifo) benim ateşimdir. Ben Onu mü'minlere ahirette ateşleri kalmasın diye veririm." | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 11. hadis |
8686 | Mü'min kul Allah'a dua eder, Allah (z.c.hz.) Cibril (a.s.)'a der ki: "İstediğini yapma. Ben Onun sesini seviyorum." Facir dua ettiğinde ise: "Ya Cibril (a.s.)! Hacetini yap. Çünkü ben Onun sesini sevmiyorum" buyurur. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 1. hadis |
8703 | Kafir, bir iş hususunda Allah'a dua eder, hemen yerine getirilir. Mü'min dua eder, hemen yerine getirilmez. Melâike bundan endişeye düşer. Allah buyurur ki: "Ben kâfire icabet ettim. Şunun için ki, Ben kâfire ve sesine gazab ederim. Benden duasını kessin ve Beni anmasın diye veririm. Mü'mine gelince, ağır davranırım. Benden ve Beni zikretmesinden kesilmesin diye. Çünkü Ben Onu ve Onun tazarruunu severim." | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 18. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de Onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |