Arama Sonuçları Köle için

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/54520-Kole-icin/10

NoHadis MetniKaynak
10829 (Ümmü Hani'ye buyuruldu) Allah'ı yüz tesbihle tesbih et. Zira o tesbihler senin için İsmail (a.s) evladından azad ettiğin yüz Köleye bedeldir. Allah'a yüz hamd ile hamdet. Zira o Hamdler senin için, eğerlenip Allah yolunda üzerine binilerek gaza edilen yüz ata denktir. Allah'ı yüz tekbirle tekbir et. Zira onlar senin için işaretlenmiş, kabul olunmuş yüz deveye muadildir. Allah'a yüz tehlil ile tehlil getir. Zira o tehliller yerle gök arasını doldurur. Bundan fazlasını yapan hariç hiçbir kimsenin bundan daha faziletli bir ameli, o gün Allah Tealaya sunulmaz.Ramuz el e-hadis, 295. sayfa, 13. hadis
11326 (Ümmühani'ye hitaben) Allah'ı yüz kere Tekbir, yüz kere Hamd ve yüz kere Tesbih et. Bu senin için Allah yolunda eğerli, gemli yüz attan daha hayırlıdır. Yüz deveden daha hayırlıdır. Yüz Köle(azad etmek)ten daha hayırlıdır. (Herkese haline göre ibadet.)Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 4. hadis
11474 Köle için efendisinin üzerinde üç hak vardır: Namazını acele ettirmez. Yemeğinden kaldırmaz. Sat derse satmamazlık etmez.Ramuz el e-hadis, 351. sayfa, 7. hadis
11597 Müslümana Kölelerinden ve hacet için olan atlarından zekat yoktur.Ramuz el e-hadis, 362. sayfa, 13. hadis
11635 Emanet üzerine yemin eden bizden değildir. Bir adamın aile veya Kölesini ayartan bizden değildir. (Emanetin hakkı için diye yemin)Ramuz el e-hadis, 366. sayfa, 2. hadis
11848 Sadakalar içinde, huysuz bir adamın evindeki Köleye verilenden efdali yoktur. (Kölenin kurtulması için)Ramuz el e-hadis, 383. sayfa, 12. hadis
11968 Allah yolunda gazada bir safta bulunan adamın makamı, dünya ve içindekilerden hayırlıdır. Kim Allah yolunda, hedefe bir ok atarsa, hedefi bulsun veya bulmasın, bir Köle azadına müsavirdir. Bir genç adam da Allah yolunda ihtiyarlarsa kıyamet gününde bu ona nur olur.Ramuz el e-hadis, 394. sayfa, 1. hadis
12501 Birkimse günde yüz kere: "Lâ ilâhe illallâhu vahdehû Lâ şerîke leh, Lehül mülkü ve Lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derse, bu onun için on Köle azadına bedeldir. Ve ayrıca kendisine yüz hasene yazılır, yüz günahı silinir ve bu sözler kendisi için o gün akşama kadar şeytandan korunmaya vesile olur. Hiç bir kimse o gün ondan daha efdal bir amelle gelemez, meğer ki onun yaptığından daha fazlasını yapmış bir kimse ola.Ramuz el e-hadis, 432. sayfa, 7. hadis
12505 Bir kimse: "Lâ ilâhe illallâhu vahdehû Lâ şerîke leh, Lehül mülkü ve Lehül hamdü bi yedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derse, bu sözler onun için on Köle azad etmeye bedel olur.Ramuz el e-hadis, 432. sayfa, 11. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve Köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100