No | Hadis Metni | Kaynak |
13408 | Allah'ın eli müezzinin başı üstündedir, ezanını bitirinceye kadar, Sesinin uzadığı kadar da mağfiret olunur. | Ramuz el e-hadis, 508. sayfa, 11. hadis |
13411 | Bu kabilenin ehlinden, Cehenneme Allah'dan başkasının sayamayacağı kadar insan girer. Allah'a isyanları, Ona masiyete cüretleri ve taatına muhalefetleri sebebiyle. Bunlar Cehenneme girer de Bana şefaat etmem izni verilir. Ve Ben Allah'a ayakta iken onu sena ettiğim gibi secde ederek de sena ederim. O zaman denilir ki: "Kaldır başını, iste verilsin o, şefaat dile, şefaatin kabul olunsun." | Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 2. hadis |
13467 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ey Adem oğlu kızdığın zaman Beni zikret ki gazablandığım zaman seni affımla anayım da helak olunanlar arasında seni helak etmeyeyim." | Ramuz el e-hadis, 514. sayfa, 5. hadis |
13733 | Suheyl'i gördüğünde: "Allah Suheyl'e lanet etsin. O haksız vergi alıyordu. Bu sebeble mesh olundu." buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 4. hadis |
13741 | Sofrası kaldırıldığı zaman şöyle derlerdi: "Elhamdülillahi hamden kesîran, tayyiben, mübâreken fîh, Elhamdülillahillezi kefânâ ve âvânâ gayru mekfiyyin velâ mekfûrin velâ müveddain velâ müstağnâ anhü Rabbina." (Mübarek, halis ve pek çok hamd ile Allaha hamd ederiz. Hamd olsun o Allah'a ki, bize kafi geldi. Bizi barındırdı. Rabbimiz hiç bir şeye muhtaç değildir. Nimetine nankörlük edilmez, nimeti terk olunmaz ve onun nimetinden müstağni kalınmaz.) | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 12. hadis |
13856 | Ekseri orucu Pazartesi ve Perşembe idi. Bu husus kendisinden sorulduğunda şöyle buyururlardı: "Ameller Pazartesi ve Perşembe günleri sunulur. Her müslüman mağfiret olunur. Ancak birbirlerini terkeden kişiler müstesna. Allah teala "onları geri bırakın" buyurur. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 10. hadis |
14004 | Muavizeteyn sureleri nazil oluncaya kadar, cinlerden ve insan nazarından bazı dualarla Allah'a sığınırdı. (Euzubillah derlerdi.) Bu iki sure gelince onları okudu ve başkasını bıraktı. | Ramuz el e-hadis, 551. sayfa, 2. hadis |
14216 | Âişe radıyAllahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Mekke fethinden sonra artık hicret yok; fakat cihad ve niyet vardır. Allah yolunda savaşa çağırıldığınız zaman hemen katılın.”
| Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 45, Cihâd 1, 27, 184; Müslim, Hac 445, İmâret 85. Ayrıca bk. Tirmizî, Siyer 32; Nesâî, Bey`at 15 |
14220 | Enes radıyAllahu anh şöyle dedi:
— Peygamber sallAllahu aleyhi ve sellem ile Tebük Gazvesi’nden döndüğümüz sırada şöyle buyurdu:
-“Medine’de bizden geride kalan öyle kimseler vardır ki, bir dağ yoluna, bir vâdiye girdiğimizde onlar da bizimle yürüyormuş gibi sevap kazanırlar.
Çünkü onları birtakım mâzeretleri alıkoymuştur.”
| Buhârî, Megâzî 81, Cihâd 35. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihad 19; İbni Mâce, Cihâd 6 |
14224 | Ebû Mûsâ Abdullah İbni Kays el-Eş`arî radıyAllahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e:
Biri cesaretini göstermek, diğeri milletini korumak, öteki kendine yiğitadam dedirtmek için savaşan kimselerden hangisi Allah yolundadır? diye soruldu.
Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şu cevabı verdi:
“Kim, İslâmiyet daha yüce olsun diye savaşıyorsa, o Allah yolundadır.”
| Buhârî, İlim 45, Cihad, 15, Farzu’l-humüs 10, Tevhîd 28; Müslim, İmâre 150, 151. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-cihad 16; Nesâî, Cihad 21; İbni Mâce, Cihad 13 |