No | Hadis Metni | Kaynak |
10470 | Üç şey hakkında insanlardan hiç kimseye ihmal yoktur! Ana-babaya iyilik etmek; ister müslüman, ister kafir olsun. Ahde vefa etmek; ister müslüman, ister kafir olsun. Emanete vefa; ister müslüman, ister kafir olsun. | Ramuz el e-hadis, 261. sayfa, 4. hadis |
10471 | Bir üç, bir üç daha, bir üç daha. Birinci üçe gelince: Üç zümreye yemin olmaz. Üç zümre melundur, Üç zümre de vardır ki, onlar hususunda şüphe ederim. Kendilerinde yemin olmıyan üçe gelince; Evladın babasına yemini, kadının kocasına yemini, kölenin efendisine yemini olmaz. Mel'unlara geince: Ana-Babaya lanet eden melundur. Allah'tan gayrisi için kurban kesen melundur. Arazinin hudud işaretlerini değiştiren de melundur. hakkında şüphe ettiklerime gelince: Uzeyr (a.s) bilmem Peygamberdir, bilmem değil. Tubba mel'un oldu mu olmadı mı bilmem. (Sonradan müslüman olmuş) "Had"ler, sahibine kefaret olur mu olmaz mı bilmem. (Sonradan kefaret olmuş) | Ramuz el e-hadis, 261. sayfa, 5. hadis |
10477 | Şu üç şey bir adamda olursa, sevabı hak eder ve imanı tekmil eder: İnsanlarla iyi geçim temin eden güzel ahlak, Allah'ın haramlarından onu alıkoyan verağ, cahilin cehlini karşılayan hilim. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 3. hadis |
10478 | Şu üç şey, kişinin iman ahlakındandır: Gazablandığı zaman, gazabı onu batıla sevketmez. Hoşnut olduğu zaman hoşnutluğu onu haktan ayırmaz, iktidar sahibi olduğu halde, iktidarı, onu harama sevketmez. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 4. hadis |
10481 | Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tatar: Yalnız Allah'a kul olur ve "La ilahe illallah" der, gönül hoşluğu ile zekatını verir, şöyle ki: yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malın ortasından verir. Muhakkak ki Allah, onun en güzelini sizden istemez. Lakin, en kötüsünü de emretmemiştir. Nefsini tezkiye eder. Denildi ki, "Nefsi tezkiye ne demektir?" Buyurdu ki: "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 7. hadis |
10488 | Şu üç şeyi, Allah'a güvenerek ve ümid ederek yapan kimseye, Allah Teala yardımını ve onun işini bereketlendirmeyi vaad etmiştir: Allah'a dayanarak ve sevabını umarak köle azadı için say-ü gayret eden kimseye. Allah'tan sevab umarak ve Allah'a güvenerek evlenene, Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi, Allah üzerine hak olur. Allah'a dayanarak ve sevab umarak ölü bir araziyi ihya edene de Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi Allah üzerine hak olur. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 3. hadis |
10493 | Şu üç şey vardır ki, yapan mücrim olur (Allah (z.c.hz)'lerinin intikamına müstehak olur): haksız yere bayrak çekenlere önayak olmak, Anaya babaya asi olmak, zalime yardımcı olmak için onunla beraber gezmek. Muhakkak ki bunları yapanlar cürüm işlemiştir. Ve Allah Teala şöyle buyurur: "Muhakkak Biz, mücrimlerden intikam alacağız." | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 8. hadis |
10496 | Üç şey bir kimsede bulunursa o kimse "Ebdaller" (kırklardan)dır. Ki dünya ve dünya halkının kıvamı onlarladır. (Onların yüzü suyu hürmetine yaşarlar): Kazaya rıza, Allahın haram ettiği şeye sabır (dayanmak), Allahın hakkından ötürü gazab etmek. (Nefsin için pireye bile kızmayacaksın) | Ramuz el e-hadis, 264. sayfa, 1. hadis |
10499 | Benden sonra ümmetim için üç şeyden korkarım: hak ve hakikatı tanıdıktan sonra dalalete düşmek, dalalete düşürücü fitneler, boğazına ve cinsi şehvete düşmek. | Ramuz el e-hadis, 264. sayfa, 4. hadis |
10510 | Üç kimsenin duası reddedilmez: Adil hükümdarın duası, oruçlunun iftara yakın duası, mazlumun duası. Bu duayı, Allah Tebareke ve Teala, bulutlardan öteye yükseltir. Gök kapılarını açar ve şöyle buyurur: "İzzetim ve Celalim hakkı için mutlaka sana yardım edeceğim. İlerde de olsa." | Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 3. hadis |