Arama Sonuçları vardır Ancak

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/5498-vardir-Ancak/10

NoHadis MetniKaynak
9925 Taun, Allah'ın istediğine gönderdiği bir azabtır. Allah, bunu müminlere rahmet olarak kılar. Bir kimse, beldesinde taun vaki olur ve o da onu sabırla ve sabrına karşılık sevab umarak beklerse ve Ancak Allah'ın yazmış olduğu şeyden başkasının kendisine isabet etmiyeceğini bilerek karşılarsa, o kimse için bir şehid ecrinin misli vardır.Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 12. hadis
10505 Üç şey vardır ki, bunu Ancak Ehli Cennet yapar: ilim peşinde olmak, ölülere merhametli olmak, fukarayı sevmek.Ramuz el e-hadis, 264. sayfa, 10. hadis
10562 Firdevs Cennetleri dörttür: İkisinin ziynetleri, kap-kacakları ve içindekiler altındandır. İkisinin de ziynetleri, kapkacakları ve içindekiler gümüştendir. (And) Cennetindekilerle Allah'ın vechi arasında Ancak bir Riday-ı Kibriya vardır. Ve bu nehirler (Süt, bal, şarap ve su nehirleri) And Cennetinden kaynar sonra diğerlerine dağılır.Ramuz el e-hadis, 272. sayfa, 4. hadis
10885 Allah nazarında günlerin seyyidi Cuma'dır. O, kurban ve Ramazan bayramı gününden de kıymetlidir. Onda beş haslet vardır; Allah o günde Hz. Adem (a.s.)'ı yarattı. O cennetten arza o gün indirildi. O günde vefat etti. Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, bir kul o saatte Allah'dan bir şey istedi mi Allah onu kendisine mutlaka ihsan eder. Ancak istediği günah veya sıla-i rahmi kesen birşey değilse. Kıyamette Cuma günü kopacaktır. Hiç bir melek-i mukarreb, sema, arz, rüzgar, dağ ve taş yoktur ki, bu sebeble Cuma gününden korkmuş olmasın.Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 7. hadis
11467 Her şeyin bir ilerleyişi, bir geri gidişi vardır. Kabilenin hepsinin fakih oluşu, dinin ikbalinin alametidir. Öyle ki, o kabilede Ancak bir veya iki cahil kimse bulunur. Kabilenin baştan başa cahil oluşu, dinin geri gidişi demektir. Öyle, içlerinde bir iki alim olur. Onlar da zelildir. Makhurdur. (Sözleri geçmez) Kendilerine taraftar ve yardımcı bulamazlar.Ramuz el e-hadis, 349. sayfa, 8. hadis
11960 Ebu Said'e söyleyin. Allah'a sığınsın, Ancak, hummaya, nazara, veya zehirli sokmalara okuma vardır.Ramuz el e-hadis, 393. sayfa, 4. hadis
12972 Deniz vasıtalarına, Ancak Allah yolunda gaza veya umre veya hac edenler olarak binin. Muhakkak ki denizin altında ateş vardır, ve ateşin altında da yine deniz vardır. Sultandan dolayı başı sıkılmış adamdan da bir şey almayın.Ramuz el e-hadis, 471. sayfa, 10. hadis
13316 Ya Aişe (r.a) dinlerini tefrikaya verip, bölük olanlar, bunlar bu ümmetin bid'at ehlidir. Ehli heva ve ehli delalettir. Ya Aişe, muhakkak ki her günah sahibi için tevbe vardır. Ancak heva ve bid'at ashabı hariç. Ben onlardan beriyim, onlar da Benden beridir.Ramuz el e-hadis, 500. sayfa, 2. hadis
13685 Evden çıktıklarında: "Bismillâhi't-tüklânu 'alellâhi, Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi": (Allah'ın adıyla, itimad Ancak Allah'adır. Ne men edici ne de yapıcı bir kuvvet vardır, Ancak Allah'a mahsustur) diye buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 10. hadis
14247

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in azadlısı, dostu ve dostunun oğlu olan Ebû Zeyd Üsâme İbni Zeyd İbni Hârise radıyallahu anhümâ’dan nakledildiğine göre o şöyle dedi:

Kızı (Zeynep), Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e:

Oğlum ölmek üzeredir, lutfen bize kadar geliniz, diye haber gönderdi.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Alan da veren de Allah’tır. O’nun katında her şeyin belli bir vakti vardır. Sabretsin ve ecrini Allah’tan beklesin”, buyurarak kızına selâm gönderdi.

Bunun üzerine Kızı, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e; - Ne olur, mutlaka gelsin, diye tekrar haber yolladı.

Bu defa Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yanında Sa’d İbni Ubâde, Muâz İbni Cebel, Übeyy İbni Kâ’b, Zeyd İbni Sâbit ve başka bazı sahâbîler olduğu halde kalkıp kızına gitti. Çocuğu Hz. Peygamber’e verdiler, kucağına aldı. Yavrucak pek zor nefes almaktaydı. Resûlullah’ın gözlerinden yaşlar boşandı.

Durumu gören Sa’d İbni Ubâde:

Ey Allah’ın Resûlü, bu ne haldir? dedi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de: “Bu, Allah’ın, kullarının kalbine koymuş olduğu merhamet duygusudur” buyurdu.

Hadisin bir başka rivâyetinde Hz. Peygamber, “Bu, dilediği kullarının kalbine Allah’ın koyduğu bir rahmettir. Zaten Allah Ancak, merhametli kullarına rahmet eder” buyurmuştur.

Buhârî, Cenâiz 33, Müslim, Cenâiz, 9, 11. Ayrıca bk. Buhârî, Eymân 9, Merdâ 9, Tevhîd 25; Ebû Dâvûd, Cenâiz 24, Edeb 58; Nesâî, Cenâiz 22; İbni Mâce, Cenâiz 53