No | Hadis Metni | Kaynak |
10262 | Allah, Nuh (a.s)'ı kırk yaşında Peygamber kıldı. Dokuzyüz elli sene kavmi arasında davette bulundu. Ve altmış sene de tufandan sonra yaşadı, insanlar çoğalıncaya ve yayılıncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 244. sayfa, 12. hadis |
10265 | Ben kıyametin önü sıra kılıçla baas olundum. Taki şeriki olmayan Allah'ın yalnız kendisine ibadet edile. Rızkım, mızrağımın gölgesinde takdir kılınmıştır. Emrime muhalefet edene zillet ve aşağılık takdir edilmiştir. Kim ki, bir kavme benzemeye gayret ederse, o onlardandır. | Ramuz el e-hadis, 245. sayfa, 3. hadis |
10266 | Ben davetçi ve tebliğci olarak gönderildim. Hidayeti verme meselesinde rolüm yok. (Hidayet Allah'tandır.) İblis de süsleyici, bezeyici olarak halk edildi. Aldanmakta dalalette payı yok. | Ramuz el e-hadis, 245. sayfa, 4. hadis |
10270 | Allah (z.c.hz)'leri Beni hidayet ve alemlere Rahmet olarak gönderdi. Ve Beni; çalgıları, eğlenceleri, cahiliyet işlerini ve putları mahvetmek için gönderdi. Rabbim, izzeti üzerine yemin etti ki, kullarından bir kul dünyada içki içerse, ona kıyamet gününde muhakkak (Cennet) şarabını haram kılacak, kullarından bir kul da içkiyi terkederse Allah da ona muhakkak (Hazire-i Kudsünde) kendi yüce makamı yanında, Cennet şarabından içirecektir. | Ramuz el e-hadis, 245. sayfa, 8. hadis |
10271 | Allah (z.c.hz) leri Beni, geceleyin yürüttüğünde (Mirac)da Ye'cüc ve Me'cüc'e baas etti. Ben de onları Allah'ın dinine ve ibadetine davet ettim. Bana icabetten yüz çevirdiler. Bunlar, Ademin evladından isyan edenler ve iblisin taifesi Cehennemdedirler. | Ramuz el e-hadis, 245. sayfa, 9. hadis |
10280 | Kul ile Cennet arasında yedi Akabe (yokuş) vardır. En ehveni ölümdür. En zoru da Allah (z.chz ) lerinin huzurunda mazlumların kendisine yapıştığı, bir zalim mevkiinde bulunmaktır. | Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 5. hadis |
10283 | Yürümekte bulunduğum sırada semadan bir ses işittim. Bakışımı yukarı çevirdim. Hirada bana gelen melek, sema ile arz arasında bir kürsü üzerinde oturmuştu. Ondan korktum da hemen geri döndüm. "Beni örtün, Beni örtün" dedim. Allah Teala: "Ey örtülere bürünen; kalk, korkut, Rabbına tekbir getir, elbiseni temizle, şirkten uzaklaş" mealindeki ayetleri nazil etti. Ondan sonra vahiyler hıfz olundu. Ve peşi peşi sıra geldi. | Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 8. hadis |
10284 | Uyumakta iken Bana bir bardak süt verildi. O kadar içtim ki, tırnaklarımın ucuna kadar kandım. Fazlasını da Hz. Ömer (r.a)'a verdim. Dediler ki: "Ya ResulAllah ne ile tabir ettin?" Buyurdu ki, ilimle. | Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 9. hadis |
10285 | Ben uykuda iken insanları bana arzolunurken gördüm. Onların üzerinde gömlekleri vardı. (Bunların) bazısı göğüslere kadardı. Bazısı daha aşağısına iniyordu. Ömer ibni Hattab ise üzerindeki gömleği yerlere sürülür halde Bana arzolundu. "Nasıl tabir ettin? Ya ResulAllah" dediler. "Din" diye buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 10. hadis |
10288 | Ehli Cennet, nimetlerine dalmış halde iken kendilerine bir nur zahir olur. Başlarını kaldırınca görürler ki, Rab, üstlerinden kendilerini şereflendiriyor. Ve "Esselamü aleyküm ya ehli Cennet" diye buyuruyor. İşte bu, Allah Tealanın Kur'andaki "Selamün kavlen mirrabbirrahim" ayetindeki buyurmasıdır. Ondan sonra Allah onlara nazar eder, onlar da Allah'a nazar ederler. Ve Rablarına nazar ettikleri müddetçe, başka hiçbir nimete iltifat etmezler. Ta ki, Allah Tealanın temâşâsı kalkıp, nuru ve bereketi kalıncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 247. sayfa, 1. hadis |