Arama Sonuçları İnsanın bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/55359-Insanin-bir/10

NoHadis MetniKaynak
9555 Bela, insanın diline bağlıdır. bir kimse bir şeyi "yapmam" dedimi şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.(Allah'ı anarak söylemesi lazım gelir.)Ramuz el e-hadis, 195. sayfa, 14. hadis
9754 Borç kelepçedir ve ağır bir bağdır. Bu, kulun boynuna yükletilir. Bununla insan mesudda olur, bedbaht ta. Borç insanı üzer ve gece ve gündüz saatlerinde hüzünlendirir. (üzülmekle de insan mecur olur). Ve onu ödeyinceye kadar, borçlunun ecir alması kesintisiz devam eder. Böylece borç, insanın saadet sebebi olur. bir de var ki, ehemmiyet vermez ve böyle ölür gider. Bununla da ahiret şekaveti olur.Ramuz el e-hadis, 208. sayfa, 10. hadis
11707 Hiç bir kazanç sahibi, kendisini hidayete nail edecek veya tehlikeden kurtaracak ilme sahip olmak gibi bir kazanç sağlamadı. İnsanın aklı doğru olmayınca dini doğru olmaz.Ramuz el e-hadis, 371. sayfa, 9. hadis
12369 bir insanın veya bir hayvanın huyu fena olursa kulağına ezan okuyun.Ramuz el e-hadis, 423. sayfa, 4. hadis
12698 İnsanın bir din kardeşi konuşurken susması mürüvvettendir ve arkadaşının nalını kopunca onun da durması, hüsnü muaşeret güzelliğindendir.Ramuz el e-hadis, 448. sayfa, 2. hadis
13377 Toprak insanın her şeyini yer . Yalnız kuyruk sokumundan hardal tanesi kadar bir yeri çürütmez. İşte ondan meydana gelirsiniz.Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 1. hadis
13872 Döşekleri, insanın kabirde altına konan şeye yakın bir şeydi (çok hafifti) ve mescid baş taraflarında kalırdı.Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 15. hadis
14329

Saîd İbni Abdülazîz’in Rebîa İbni Yezîd’den; Rebîa’nın Ebû İdrîs elHavlânî’den, onun Ebû Zer Cündeb İbni Cünâde radıyallahu anh’den; Ebû Zer’in Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den; onun da Allah Tebâreke ve Teâlâ hazretlerinden rivayet ettiğine göre Allah Teâlâ şöyle buyurdu:

“Kullarım! Ben zulmetmeyi kendime haram kıldım. Onu sizin aranızda da haram kıldım. Artık birbirinize zulmetmeyiniz.

Kullarım! Benim hidâyet ettiklerim dışında hepiniz sapıtmışsınız. O halde benden hidâyet dileyin ki sizi doğruya ileteyim.

Kullarım! Benim doyurduklarım hariç, hepiniz açsınız. Benden yiyecek isteyin ki sizi doyurayım.

Kullarım! Benim giydirdiklerim hariç, hepiniz çıplaksınız. Benden giyecek isteyin ki sizi giydireyim.

Kullarım! Siz gece-gündüz günah işlemektesiniz, bütün günahları afveden de yalnızca benim. Benden af dileyin ki sizi bağışlayayım.

Kullarım! Bana zarar vermek elinizden gelmez ki, zarar verebilesiniz. Bana fayda vermeye gücünüz yetmez ki, fayda veresiniz.

Kullarım! Evveliniz ahiriniz, insanınız cinleriniz, en müttaki bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümde herhangi bir şey arttırmaz.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz, en günahkâr bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümden en küçük bir şey eksiltmez.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz bir yerde toplanıp benden istekte bulunacak olsalar, ben de her birine istediğini versem, bu benim mülkümden ancak, iğne denize daldırılıp çıkarıldığında denizden ne kadar eksiltebilirse işte o kadar azaltır. (Yani hiç bir şey eksiltmez.)

Kullarım! İşte sizin amelleriniz. Onları sizin için saklar, sonra onları size iâde ederim. Artık kim bir hayır bulursa Allah’a hamd etsin. Kim de hayırdan başka bir şey bulursa öz nefsinden başka kimseyi ayıplamasın.”

Saîd İbni Abdülaziz dedi ki, Ebû İdris el-Havlânî bu hadisi rivâyet ettiği zaman dizleri üzerine çöküverdi.

Müslim, Birr 55