No | Hadis Metni | Kaynak |
11875 | Oruçlu olarak sabahlayan bir kul yoktur ki, kendisine gök kapıları açılmasın, azaları tesbih etmesin, dünya göğünün ehli ona mağfiret istemesin. Akşama kadar eğer bir de namaz kılarsa, o gökleri nurlandırır ve Cennetteki hurilerden zevceleri "onu görmeye iştiyakımız arttı, tez kavuştur" derler. Eğer tehlil, tesbih veya tekbir getirirse onu yetmiş bin melek karşılar ve onların sevabı gün hitama erinceye kadar yazılır. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 3. hadis |
11919 | Ne vakit kavuşacağım ihvanıma? Denildi ki: "Ya Resulallah biz senin ihvanın değil miyiz?" Buyurdu ki: "Siz benim ashabımsınız. Benim ihvanım şu kimselerdir ki, Beni görmeden iman edecekler. İşte Ben onları iştiyakla bekliyorum. | Ramuz el e-hadis, 390. sayfa, 2. hadis |
12322 | Bir kimse öğrenmek istediği ilmi kast ederek çıkarsa, onun için Cennete bir kapı açılır. Melaike kanadlarını döşerler. Göklerin melekleri ve denizlerin balıkları onun için istiğfar ederler. Alimin abide fazileti, bedir gecesindeki ayın semadaki küçük bir yıldıza üstünlüğü gibidir. Muhakkak ki alimler Peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki Peygamberler altın ve gümüş miras bırakmazlar ve lakin onlar ilim miras bırakırlar. Kim ilmi alırsa nasibini almış olur. Alimin ölümü öyle bir musibettir ki, başka şeyle telafi olmaz. O, yeri kapanmıyan bir gediktir ve sönmüş bir yıldız gibidir. Bir kabilenin ölümü bir alimin ölümünden daha hafiftir. | Ramuz el e-hadis, 419. sayfa, 10. hadis |
12636 | Bir kimse üç şeyden burun kaldırmazsa gerçek mü'mindir; Evine ait hizmetten ar etmemek, Fukara ile oturup kalkmak ve hizmetçisi ile yemek yemek. İşte bu fiiller Allah'ın kendilerini: "İşte onlar hakkâ mü'minlerdir" diye vasfettiği mü'minlerin alametlerindendir. | Ramuz el e-hadis, 443. sayfa, 9. hadis |
12794 | Muhammed (s.a.v) nefsi yed-i kuvvetinde Olana yemin ederim ki, Medineden istememezlik ederek kimse çıkmaz, şayet çıkarsa Allah (z.c.hz.) onların yerine onun gibisini veya daha hayırlısını getirir. | Ramuz el e-hadis, 456. sayfa, 10. hadis |
12828 | Allah'ın misafirleri üçtür: Hacı, umre yapan ve gaziler. Allah onları çağırdı da Ona icabet ettiler. Allah'dan istediler de onlara verdi. | Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 3. hadis |
12871 | Evlere gelirken kapının karşısından gelmeyin. Lakin onlara yandan gelin ve izin isteyin. Size izin verilirse içeri girin, yoksa dönün. | Ramuz el e-hadis, 464. sayfa, 4. hadis |
12913 | Düşmanla karşılaşmayı istemeyin. Allah'dan afiyet isteyin. onlarla karşılaşınca da Allah'ı çok zikredin. Eğer onlar direnir, gürültü ve şamata yaparlarsa siz sükut edin. | Ramuz el e-hadis, 467. sayfa, 6. hadis |
12914 | Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin. Allah'dan afiyet isteyin. Zira siz onlarla beraber neyin imtihan edildiğini bilmezsiniz. onlarla karşılaşınca "Allahümme ente Rabbına ve Rübbühüm ve mevasına vemevasihim bi yedike ve inneme taktülühüm etne." deyin ve yere çökün. Ne vakit üzerinize yürürlerse kalkın ve tekbir alın. | Ramuz el e-hadis, 467. sayfa, 7. hadis |
13000 | Nefsiniz üzerine şiddetli davranmayın ki, Allah tarafından üzerinize şiddet gelmesin. Sizden evvel Nasaradan bir kavim nefislerine böyle şiddetli davrandılar da Allah onlara şiddet verdi. İşte bu onların savmalarda ve kiliselerde icad ettikleri "Ruhbanlık kalıntılarıdır" ki Allah onu onlara yazmamıştı. | Ramuz el e-hadis, 474. sayfa, 5. hadis |