Arama Sonuçları hariç ey

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/56537-haric-ey/20

NoHadis MetniKaynak
12940 Zengine sadaka helal olmaz, ancak şu beş kişi hariç: Allah yolunda gaziye, hükümet hesabına zekat toplıyana, borçluya, fakire verilen zekatı ondan malı ile satın alan adama veya fakirin kendisine verileni zengin komşusuna yollamış veya onu davet etmiş durumda olana.Ramuz el e-hadis, 469. sayfa, 7. hadis
13007 Allahın Peygamberlerini birbirleri üzerine tafdil etmeyin. Muhakkak Sur'a üfrülür de semavat ve arzda olanlar -Allahın dilediği hariç- düşüp ölürler. Sonra ikinci Sura üfürülür. Ben dirilerin ilki olurum. Bir de bakarım ki Hz. Musa (a.s) Arşa tutunmuş. Bilmem ki Tur günündeki "Sayka" sebebile muhasebe mi edildi, yoksa Benden evvel mi diriltildi. Ve de Ben Muhammed (s.a.v)in Metta oğlu Yunus (a.s) dan daha faziletli olduğunu söyleyemem.Ramuz el e-hadis, 474. sayfa, 12. hadis
13146 Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadın için, üç günlük ve daha fazla bir yolu sefere çıkması helal olmaz. Ancak yanında babası veya oğlu veya kocası veya erkek kardeşi veya bir mahremi olması hariç.Ramuz el e-hadis, 485. sayfa, 7. hadis
13267 ey insanlar tedavi olun. Zira Allah (z.c.hz.) hiç bir dert vermedi ki, onun şifasını da yaratmış olmasın. "Sam" hariç. Sam da ölümdür.Ramuz el e-hadis, 495. sayfa, 9. hadis
13333 ey tüccar cemaati, muhakkak ki tacirler kıyamet günü füccar olarak baas olunurlar. Allah'tan ittika eden, iyilikte bulunan ve sadık olan hariç.Ramuz el e-hadis, 501. sayfa, 8. hadis
14329

Saîd İbni Abdülazîz’in Rebîa İbni Yezîd’den; Rebîa’nın Ebû İdrîs elHavlânî’den, onun Ebû Zer Cündeb İbni Cünâde radıyallahu anh’den; Ebû Zer’in Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den; onun da Allah Tebâreke ve Teâlâ hazretlerinden rivayet ettiğine göre Allah Teâlâ şöyle buyurdu:

“Kullarım! Ben zulmetmeyi kendime haram kıldım. Onu sizin aranızda da haram kıldım. Artık birbirinize zulmetmeyiniz.

Kullarım! Benim hidâyet ettiklerim dışında hepiniz sapıtmışsınız. O halde benden hidâyet dileyin ki sizi doğruya ileteyim.

Kullarım! Benim doyurduklarım hariç, hepiniz açsınız. Benden yiyecek isteyin ki sizi doyurayım.

Kullarım! Benim giydirdiklerim hariç, hepiniz çıplaksınız. Benden giyecek isteyin ki sizi giydireyim.

Kullarım! Siz gece-gündüz günah işlemektesiniz, bütün günahları afveden de yalnızca benim. Benden af dileyin ki sizi bağışlayayım.

Kullarım! Bana zarar vermek elinizden gelmez ki, zarar verebilesiniz. Bana fayda vermeye gücünüz yetmez ki, fayda veresiniz.

Kullarım! Evveliniz ahiriniz, insanınız cinleriniz, en müttaki bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümde herhangi bir şey arttırmaz.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz, en günahkâr bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümden en küçük bir şey eksiltmez.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz bir yerde toplanıp benden istekte bulunacak olsalar, ben de her birine istediğini versem, bu benim mülkümden ancak, iğne denize daldırılıp çıkarıldığında denizden ne kadar eksiltebilirse işte o kadar azaltır. (Yani hiç bir şey eksiltmez.)

Kullarım! İşte sizin amelleriniz. Onları sizin için saklar, sonra onları size iâde ederim. Artık kim bir hayır bulursa Allah’a hamd etsin. Kim de hayırdan başka bir şey bulursa öz nefsinden başka kimseyi ayıplamasın.”

Saîd İbni Abdülaziz dedi ki, Ebû İdris el-Havlânî bu hadisi rivâyet ettiği zaman dizleri üzerine çöküverdi.

Müslim, Birr 55