Arama Sonuçları gibi yine

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/56557-gibi-yine/10

NoHadis MetniKaynak
10662 Ümmetimin hayırlıları alimleridir. Ve alimlerinin hayırlıları da merhametlileridir. Agah olun, Allah Teala cahilin bir günahını affetmeden önce, alimin kırk günahını affeder. yine bilin ki, merhametli alimin nuru, kıyamette parlak yıldızların ışık saçması gibi şark ile garbı aydınlatarak kat etmiş olarak gelir.Ramuz el e-hadis, 280. sayfa, 1. hadis
10754 Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Kim Receb'den bir gün oruç tutarsa, sanki bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim ondan yedi gün oruç tutarsa, ona Cehennem kapıları kapanır. Kim ondan sekiz gün oruç tutarsa, ona Cennetin sekiz kapası açılır. Kim ondan on gün oruç tutarsa, Allah ona istediğini verir. Kim ondan onbeş gün oruç tutarsa, semadan bir münadi şöyle seslenir: "Geçmişin affolundu. Amellere yeniden başla" Kim artırırsa Allah da onu artırır. Receb ayında Allah Teala Nuh (a.s)'ı gemiye bindirdi ve o, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. Onlarla gemi altı ay seyretti. Bunun sonu aşûre günüdür. Ve gemi "Cudi" dağına indirildi. O gün de Nuh (a.s) yanındaki insanlar ve hayvanlar hepsi, Aziz ve Celil olan Allah için, şükür olarak oruçlu idiler. Allah denizi, beni İsrail için aşûre gününde yardı. Ve yine Aşûre gününde Allah (z.c.hz)'leri Adem (a.s)'ın tövbesini ve Yunus (a.s)'ın şehrinin halkının tövbesinide kabul etti. İbrahim (a.s)'da o günde doğdu.Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 13. hadis
10837 Ey ümmet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz: Peygamberinizin vefatı. Aranızda malın artması. Öyle ki, bir adama onbin dirhem (gümüş para) verilecek de yine öfkelenecek. Sizden her erkeğin evine bir fitne. Koyun boynuzu kıvrımları gibi ölüm çokluğu, Beni esferle aranızdaki sulh. Öyle ki, kadının hamileliği süresi gibi dokuz ay toplanırlar, sonra söze gadirlik yaparlar. Medine'nin fethi. Denildi ki: "Hangi Medine?" Buyurdu ki, Kostantaniyye (Roma'nın fethi)Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 8. hadis
11263 Kalbini iman için halis eden iflah oldu. yine kalbini selim, lisanını sadık, nefsini mutmain, ahlakını mustakim, kulağını dinler, gözünü de görür eden de iflah oldu. Kulak, işittiğini kalbe götüren bir alet gibidir. Göz de kalbin muhafaza edeceği şeyin tesbit vasıtasıdır. İflah oldu o kimse ki, Allah onun kalbini hıfz edici kıldı.Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 12. hadis
11487 İbrahim Halilullah (a.s.) "Menâsike" (Hacda) gelince şeytan ona Cemre-i Akabe yanında zahir oldu. O da ona yedi tane taş attı. Şeytan orada battı gibi oldu. Sonra ikinci cemre yanında göründü. O da ona yedi taş daha attı. Öyle ki o, yere battı gibi oldu. Sonra üçüncü cemre yanında ona gene göründü. Ona yedi taş daha attı. O da yine battı gibi oldu. (Ve bu, hac menasikinden oldu.)Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 1. hadis
11555 Dünyanın ancak bir günlük ömrü kalsa, Allah (z.c.hz.) yine o bir günü uzatır ve Ehli Beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine uygun birini meydana çıkarır (Mehdi a.s.) ve o da dünyayı adalet ve nesafetle doldururdu. Daha önce zulm ve cevr ile doldurulduğu gibi.Ramuz el e-hadis, 359. sayfa, 2. hadis
11585 Deccal sizin gibi, belki de sizden hayırlı bir kavme yetişecek (Yani yine iyi adamlar olacak). Bir ümmet ki başında Ben, sonunda İsa (a.s.) geliyor. Allah onları hor etmez.Ramuz el e-hadis, 362. sayfa, 1. hadis
11694 Allah (z.c.hz.) bir kula bir musibet veya daha fazlasını vermişse, ancak bu musibet sebebiyle affedeceği günahı veya yine bu musibet sebebiyle ulaştıracağı bir dereceyi vermek gibi iki haslet için vermiştir.Ramuz el e-hadis, 370. sayfa, 12. hadis
12793 Muhammed (s.a.v)nin nefsi yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, mü'minin misali altından bir parça gibidir. Sahibi üzerine üfler de değişmez ve eksilmez. yine nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, mü'minin misali arı misalidir. Güzel yer, güzel bırakır, konduğu dalı kırmaz ve bozmaz.Ramuz el e-hadis, 456. sayfa, 9. hadis
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5