Arama Sonuçları ra işaret

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/5683-ra-isaret/10

NoHadis MetniKaynak
9924 Taun, Allah'ın kullarından bazılarını mübtela kıldığı azab işaretlerinden biridir. Bir yerde taun olduğunu duyarsanız onun üzerine gitmeyin. Bulunduğunuz yerde vaki olursa oradan da kaçmayın.Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 11. hadis
10115 Müslünan müslümanın kardeşidir. Ona hıyanet isnad etmez. Yalan da isnad etmez. Ona lakayd kalmaz. Her müslümanın müslümanlar üzerine ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva buradadır. (Kalbine işaret etti) Bir kimseye müslüman kardeşini tahkir etmesi şer olarak kafidir.Ramuz el e-hadis, 235. sayfa, 9. hadis
10390 İlim öğrenin. Zira Allah için öğrenmek insana haşyet verir. Onu taleb etmek ibadettir. Onu müzakere tesbihtir. Ve ondan bahsetmek te cihaddır.(Deylemi'de ilaveten: Bilmiyene onu öğretmek sadakadır. Ehline bezletmek yakınlıktır. Zira o helalin ve haramın alamet yeridir. Cennet yolunun nurlanmış işaretleridir. Yalnızlık arkadaşı, vahşette enisi, halvetle konuşanı, darda ve genişlikte delili, düşmanlara karşı silahı, dostlar yanında zineti, gariplikte yakınıdır. Allah, onunla bir kısım kavmi yükseltir de Cennette önder kılar.)Ramuz el e-hadis, 254. sayfa, 7. hadis
10471 Bir üç, bir üç daha, bir üç daha. Birinci üçe gelince: Üç zümreye yemin olmaz. Üç zümre melundur, Üç zümre de vardır ki, onlar hususunda şüphe ederim. Kendilerinde yemin olmıyan üçe gelince; Evladın babasına yemini, kadının kocasına yemini, kölenin efendisine yemini olmaz. Mel'unlara geince: Ana-Babaya lanet eden melundur. Allah'tan gayrisi için kurban kesen melundur. Arazinin hudud işaretlerini değiştiren de melundur. Hakkında şüphe ettiklerime gelince: Uzeyr (a.s) bilmem Peygamberdir, bilmem değil. Tubba mel'un oldu mu olmadı mı bilmem. (Sonradan müslüman olmuş) "Had"ler, sahibine kefaret olur mu olmaz mı bilmem. (Sonradan kefaret olmuş)Ramuz el e-hadis, 261. sayfa, 5. hadis
10829 (Ümmü Hani'ye buyuruldu) Allah'ı yüz tesbihle tesbih et. Zira o tesbihler senin için İsmail (a.s) evladından azad ettiğin yüz köleye bedeldir. Allah'a yüz hamd ile hamdet. Zira o Hamdler senin için, eğerlenip Allah yolunda üzerine binilerek gaza edilen yüz ata denktir. Allah'ı yüz tekbirle tekbir et. Zira onlar senin için işaretlenmiş, kabul olunmuş yüz deveye muadildir. Allah'a yüz tehlil ile tehlil getir. Zira o tehliller yerle gök arasını doldurur. Bundan fazlasını yapan hariç hiçbir kimsenin bundan daha faziletli bir ameli, o gün Allah Tealaya sunulmaz.Ramuz el e-hadis, 295. sayfa, 13. hadis
11339 Bir adama şer olarak, dünyadaki mevkiinden veya dinindeki fıskından dolayı parmakla işaret edilmek yeter. Veya dünya malı verildiği halde sıla etmemek (akrabaya yardım etmemek) veya hakkını eda etmemek kafidir (zekatını vermemek). Ancak Allah'ın korudukları kimseler müstesna.Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 17. hadis
11447 Allah, efendisinden başkasını efendi edinene lanet etsin. Allah, arazi işaretlerini bozana lanet etsin. Allah amayı yoldan itene lanet etsin. Allah, anasına-babasına lanet edene de lanet etsin. Allah, Allah'dan gayri için hayvan kesene lanet etsin. Allah, hayvana kötü iş yapana lanet etsin. Allah, Lûtîlik yapana lanet etsin. Allah, Lûtîlik yapana lanet etsin. Allah, Lûtîlik yapana lanet etsin.Ramuz el e-hadis, 347. sayfa, 16. hadis
11636 Bizden başkasına benzeyen bizden değildir. Ne Yahudiye ve ne de Nasaraya benzemeyin. Yahudinin selam vermesi parmak ile işaret etmektir, Nasaranın selam vermesi de el ile işarettir.Ramuz el e-hadis, 366. sayfa, 3. hadis
12439 Bir kimse şunlara sahip olursa -diline ve beline işaret etti- Ben ona Cenneti tekeffül ederim.Ramuz el e-hadis, 428. sayfa, 4. hadis
14332

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

“Allah’ın yardımı erişip fetih gerçekleşince...” âyeti indikten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kıldığı her namazda mutlaka “rabbimiz, seni tenzih ederim, seni hamd ile anarım. Allahım! Beni bağışla ...” derdi. Buhârî, Ezân 123, 139; Megâzî 5, Tefsîru sûre (110), 1; Müslim, Salât 219, 220

Buhârî’nin Sahîh’i (Ezân 139, Tefsîru sûre (110), 2) ile Müslim’in Sahîh’inde (Salât 217) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edilen bir başka hadis de şöyledir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem rükû ve secdelerinde:

“Allahım! Seni tenzîh ederim. rabbimiz! Sana hamdederim. Allahım! Beni bağışla!” duasını pek sık tekrarlardı. Bu sözüyle o, Kur’an’a imtisal (ve âyeti fiilen tefsir) ederdi.

Müslim’in rivayetinde de (Salât 218) şöyle denilmektedir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefatından önce, “Seni hamdinle tesbih ve tenzih eder, bağışını diler, tövbe ederim” duasını sık sık tekrar ederdi.

Hz. Âişe diyor ki:

Ey Allah’ın Resûlü! Yeni yeni söylediğinizi duyduğum bu cümleler nedir?diye sordum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Ümmetimle ilgili olarak benim için bir işaret tayin edilmiştir. Onu gördüğüm zaman bu kelimeleri söylerim. Bu işaret, Nasr sûresi’dir” buyurdu.

Yine Müslim’in bir başka rivayetinde (Salât 220), bu husus şöyle yer almaktadır:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Ben Allah’ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim” sözlerini sık sık söyler olmuştu.” Hz. Âişe diyor ki:

“Sübhânallah ve bi hamdihî, estağfirullah ve etûbü ileyh” sözlerini görüyorum ki, pek sık söylüyorsun?” dedim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

rabbim bana ümmetim içinde bir alâmet göreceğimi bildirdi. Onu gördüğümden bu yana “sübhânellah ve bi hamdihî estağfirullah ve etûbu ileyh” sözünü çok söylerim. Ben o alâmeti, Mekke’nin fethine işaret eden “Allah’ın yardımı ulaşıp Fetih gerçekleşince ve insanların grup grup Allah’ın dinine girdiklerini gördüğünde rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü Allah tövbeleri çok çok kabul edendir” (meâlindeki Nasr) sûresi’nde gördüm,” buyurdu.

Müslim, Salat 220