No | Hadis Metni | Kaynak |
8274 | Allah'a ibadet et. Ve ona hiç bir şeyi ortak etme. Onu görüyormuşsun gibi amel et. Ve kendini ölülerden say. Ne görürsen sahibini an. Bir kabahat yaparsan yanı sıra da iyilik yap. Kabahati gizli yapmışsan, iyiliği de gizli yap. Peygamberimiz, "insanlara hakim olan şey" diyerek dilini gösterdi ve Cehenneme yüz üstü düşmeye sebeb başka şey var mı buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 73. sayfa, 10. hadis |
8278 | Kıyametin önü sıra altı şeyi say: Benim ölümüm, koyun kıran gibi ölüm çokluğu, Kudüs'ün fethi, mal bolluğu; Öyle ki bir kişiye yüz altın (dinar) verilir de beğenmez. Arab evlerinden girmedik hiç bir evin kalmadığı bir fitne, Beni Esfer'in sizinle olan sulhunu bozması ve 12.000 kişilik 80 sancakla size hücum etmesi (Amik ovası olayı) | Ramuz el e-hadis, 74. sayfa, 3. hadis |
8405 | (Abdullah İbni Selâm, müslüman olmadan huzura geldi. Üç şey soracağım dedi: 1. İlk kıyamet alâmeti, 2. İlk cennet yiyeceği, 3. Çocuğun ana, babaya benzemesi.) İlk Kıyamet alâmeti, şarktan zahir olup, halkı garba toplıyan ateş, İlk Cennet yiyeceği büyük balıkların karaciğerindeki fazlalık, Çocuğun ana babaya benzemesinde âmil olan şudur: Babanın suyu önden yürürse babaya, ananınki önden yürürse anaya benzer. | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 9. hadis |
8538 | Allah (z.c.hz.) her kaba, haris ve mütekebbir olan kimseye ve çarşılarda da sesi çok çıkanlara buğz eder. Bu adamın gecesi leş, gündüzü merkeb gibidir. Dünya için bilir, ahiret içinse anlamaz. | Ramuz el e-hadis, 92. sayfa, 11. hadis |
8560 | Allah (z.c.hz.) Cehennem ehlinin azâbı en az olanına der ki: "Arz üzerindeki bütün şeyler senin olsaydı, bu günkü vaziyetin için onları feda eder miydin?" O da: "Evet" der. "Ben senden, sen Ademin sulbünde iken, bu istediğimden çok ehven bir şey istedim. Ben sana illâ şirk etme dedim. Sen şirkten ayrılmadın." diyecek. | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 5. hadis |
8719 | Allah'dan ötürü birbirlerine sevgisi olanlar, kırmızı yakuttan bir kule üzerinde bulunurlar. O kulenin üzerinde 70,000 köşk mevcuttur. Onlar yukarıdan Cennete baktıklarında yüzlerinin ışığı, güneşin dünyaya verdiği ışık gibi olur. Cennet ehli "Haydi onları seyredelim" diye seyre çıkarlar. Onların üzerlerinde yeşil sündüsten elbiseler ve alınlarında da: "bunlar Allah uğrunda birbirini sevenlerdir" diye yazılır. | Ramuz el e-hadis, 107. sayfa, 3. hadis |
8754 | Nezir iki türlüdür: Allah için olanın kefareti, onu ödemektir. Şeytan için olanın ise, vefası yoktur. Bunun için yemin etmiş olsa bile kefaret vermez. (tevbe gerekir) | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 11. hadis |
8768 | İblis, su üzerinde tahtını kurar. Askerlerini etrafa gönderir. Onların fitnesi en fazla olanını kendisine yaklaştırır. Askerlerden biri gelir: "Birine şöyle, böyle yaptım" der. O da: "Sen bir şey yapmadın" diye çıkışır. Bir diğeri de: "Ben bir adamın hanımı ile arasını açtırasıya kadar onu terk etmedim." der. İblis onu yanına yaklaştırır: "İşte aradığım sensin" der. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 9. hadis |
8784 | Bana en sevgili olanınız ve Bana kıyamette en yakın bulunacak olanınız, ahlâkça iyi olanınızdır. Sizlerden en sevmediğim ve kıyamette de Bana en uzak kalacak olan, ahlâkça fena olanınızdır. Bunların da en fenası çok konuşan, sözü tavır ve eda ile söyleyip, her şeyin dibini kurcalayanlar ve kibirlilerdir. | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 1. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |