No | Hadis Metni | Kaynak |
13503 | Allah Teala hafaza melekleri olan kiramen katibine şöyle emreder: "Kuluma, ızdırab halinde bir şey yazmayın." | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 9. hadis |
13507 | Efendimiz (s.a.s.) beyaz idiler, gümüşten dökülmüş gibi. Saçları da hafif kıvırcık ve mutedil idi. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 2. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen Kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13544 | KoKuların içinde en ziyade kına çiçeğini severlerdi. | Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 14. hadis |
13571 | Kadınları ile münasebet yapacağında yanlarına soKulur ve öperlerdi. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 2. hadis |
13576 | Yatacaklarında "Kul ya Eyyühel kâfirûn" suresini sonuna kadar okurlardı. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 7. hadis |
13593 | Uyumak istediklerinde sağ ellerini yanaklarının altına kor ve sonra üç defa "Allahümme gınî azâbeke yevme teb'asü ibâdeke": (Yarabbi Kullarını baas ettiğinde Beni azabından koru) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 12. hadis |
13599 | Yağmur talebinde bulunduklarında: "Allahım Kullarına su ver, Rahmetini yay ve ölü beldene hayat ver" şeklinde dua buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 525. sayfa, 3. hadis |
13614 | Kendisine bir gam veya sıkıntı isabet ettiğinde: "Kulların yardımından Allah'ın yardımı bana kafidir. Yaratılmışların yardımından ise Halik'in yardımı bana yeter. Rızıklananlardan ise rızık vericinin yardımı bana yeter. Bütün işlerimde, bana yeten Rabbım kafidir bana. Allah bana yeter, O ne güzel vekildir. Allah bana yeter, Ondan başka ilah yoktur, Ben ancak O'na tevekkül ettim. Ve O büyük Arşın Rabbidir" diye buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 2. hadis |
13617 | Ot Kullandıklarında edep mahalline kendileri tutunur. Koltuklarına aileleri yardım ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 5. hadis |