No | Hadis Metni | Kaynak |
8122 | Bir kulun çocuğu öldüğünde, Allah Tealâ meleklerine şöyle sorar: "Kulumun çocuğunun ruhunu kabzettiniz öyle mi?" Derler ki: "Evet." Allah: "Demek onun gönül meyvasını aldınız?" Yine derler ki: "Evet." "Peki kulum ne dedi?" Derler ki: "Sana hamd etti ve O'na döneceğiz" dedi. Bunun üzerine Allah buyurur ki: "Kulum için cennette bir ev inşa edin ve ona "Hamd evi" adını verin." | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 1. hadis |
8123 | Bir mü'min öldüğünde, komşularından iki kişi: "Biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyoruz" demişlerse, Allah Tealâ'nın ilminde o kulun hali öyle olmadığı halde, Allah meleklerine buyurur ki: "Ölen kulum hakkında, şu iki kulumun şehadetini kabul ediniz ve bu hususta Benim ilmimde mevcut olan durumunu dikkate almayınız." | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 2. hadis |
8128 | Sizden biri öldüğünde, muhakkak ki onun kıyameti kopmuş demektir. Öyle ise Allah Tealâ'ya, onu görüyormuşsunuz gibi ibadet edin. Ve her vakit ona istiğfarda bulunun. | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 7. hadis |
8129 | Hamil-i Kur'an öldüğünde, Allah Tealâ arza, onun etini yememesini vahyeder. Arz ise şöyle der: "İlahi, senin kelamın onun içinde iken ben onun etini nasıl yerim?" | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 8. hadis |
8174 | Bir vartaya düştüğünde: "Bismillâhirrahmanirrahim velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil Azim." de. Zira Allah Tealâ onun sebebiyle belâ nevilerinden dilediğini senden kaldırır. | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 5. hadis |
8189 | Allah Tealâ'nın Hamele-i Arş meleklerinden bir melekten bahsetmem için bana izin verildi ki, onun kulağının yumuşağı ile boynu (omuzu) arasındaki mesafe yediyüzyıllık bir yoldur. | Ramuz el e-hadis, 67. sayfa, 5. hadis |
8414 | Ümmetim üç sülüstür. Üçte biri Cennete hesapsız girer. Üçte biri hafif hesaplı girer. Üçte biri temizlenir (cehennemde). Bunun üzerine melekler tarafından Resulallah (s.a.s.)'a duyurulur ki, bunları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû" derken duyduk. Allah buyurur ki: "Doğru söylediler. Gerçek mabud ancak Benim. Onları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû'' sözü sebebiyle Cennete koyun. Ve günahlarını kâfirler üzerine yükleyin." Bu hal Allahu Tealâ'nın: "Kendi günahlarını yüklenecekler ve onunla beraber diğerlerinin günahlarını da yüklenecektir" mealindeki ayetin tefsiridir. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 5. hadis |
8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
9021 | Yakında birkaç bölüğe ayrılacaksınız. Bir kısmınız Şam, Mısır, lrak ve Yemen'de olacak. Dediler: "Hangi tarafta bulunalım?" Buyurdu ki, Şamdakilere katılın. Veya ona katılamazsanız, Yemen'e gidin ve onun göllerinin suyundan istifade edin. Allah teala Bana Şam'ı tekefful etti. | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 7. hadis |