No | Hadis Metni | Kaynak |
11034 | Ne mutlu Allah (z.c.hz)'nin gölgesine önden koşanlara. Onlar, hakları verildiğinde kabul eder, başkalarının hakları kendisinden istenildiğinde bol bol verirler ve onlar öyle kimselerdir ki, kendileri için nasıl hüküm verirlerse, başkaları hakkında da öyle hüküm verirler. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 3. hadis |
11091 | Söz dinlemeye ve itaate mülazemet edin. Sevdiğiniz veya sevmediğiniz hususta da olsa. Söz dinleyenin, itaat edenin aleyhinde hüccet yoktur. Dinleyip isyan edenin de lehinde hüccet yoktur. Agah olun; Allah hakkında hüsnü zanda bulunun. Muhakkak ki Allah Teala, her kula hüsnü zannı nisbetinde ve daha da fazla ihsan eder. ( Peki demesini öğrenmek lazım.) | Ramuz el e-hadis, 318. sayfa, 14. hadis |
11190 | Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ben kullarımdan mü'min bir kulumu mübtela ettiğimde, Bana hamd eder, şükreder ve ibtila ettiğim şeye sabrederse, muhakkak ki o yatağından, doğduğu günkü gibi, günahlarından temizlenmiş olarak kalkar." Rab, hafaza meleklerine de şöyle buyurur: "Ben kulumu şununla bağladım ve onu mübtela ettim. Öyle ise siz ona hastalıktan önce ne ecir veriyordu iseniz, gene onu kendisine veriniz." | Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 5. hadis |
11206 | Allah Teala buyurur: "Muhakkak Rab Benim. Hayır ve şerri Ben tayin ederim. Yazık o kimseye ki, hakkında şer yazmışım. Ve ne mutlu ona ki, hakkında iyilik yazmışım." | Ramuz el e-hadis, 328. sayfa, 8. hadis |
11214 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Bir kul Beni nefsinde zikrederse, muhakkak Ben onu melaike içinde zikrederim. Ve Beni cemaatte zikrederse, Ben de onu Refîk-i âlâ'da zikrederim." | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 5. hadis |
11217 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "İzzetim hakkı için, kuluma iki emniyetle iki korkuyu bir arada cem etmem. Dünyada Benden emin olduysa, kullarımı topladığım günde, onu korkuturum. O, dünyada Benden korktuysa, kullarımı topladığım o günde onu emin ederim." | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 8. hadis |
11222 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Kim ki Benim hakkımı rifk ile ifa eder, Benden ötürü tevazu gösterir ve kibir etmezse, Ben onu illiyyine kadar yükseltirim." | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 13. hadis |
11243 | Davud (a.s.) dedi ki: "İlahi Ya Rabbi, kulların Seni ziyaret ederlerse alacakları ne olur? Sendeki hakları nedir? Zira her ziyaret edenin ziyaret edilende hakkı vardır." Allah buyurdu ki: "Ya Davud (a.s.) Beni ziyaret edenlere, dünyada afiyet verir ve Bana mülaki olduklarında da kendilerine mağfiret ederim." | Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 12. hadis |
11315 | Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) Onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "Vallahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
11320 | İsrail oğullarını Peygamberleri idare ederdi. Bir Peygamber vefat edince diğeri ona halef olurdu. Benden sonra Peygamber yok. Halifeler gelecek ve onlar çok olacak. Dediler ki: "Bize ne emredersin?" Buyurdu ki: "İlk biat ettiğinize vefa edin ve Allah'ın onlar için verdiği haklarını verin. Muhakkak Allah, idarelerinden dolayı hesabı onlara Kendisi soracaktır. | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 6. hadis |