No | Hadis Metni | Kaynak |
10481 | Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tatar: Yalnız Allah'a kul olur ve "La ilahe illallah" der, gönül hoşluğu ile zekatını verir, şöyle ki: yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malın ortasından verir. Muhakkak ki Allah, onun en güzelini sizden istemez. Lakin, en kötüsünü de emretmemiştir. Nefsini tezkiye eder. Denildi ki, "Nefsi tezkiye ne demektir?" Buyurdu ki: "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 7. hadis |
10486 | Şu üç şey bir kimsede olursa halis münafıktır: Konuştuğunda yalan söyler, itimad edildiğinde, emanete hiyanet eder, vaad edince vaadinde durmaz. Bir adam dedi ki: "İkisi gider de biri kalırsa?" Buyurdu ki; Onlardan bir şey kalırsa, ona da nifaktan bir şube vardır. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 1. hadis |
10488 | Şu üç şeyi, Allah'a güvenerek ve ümid ederek yapan kimseye, Allah Teala yardımını ve onun işini bereketlendirmeyi vaad etmiştir: Allah'a dayanarak ve sevabını umarak köle azadı için say-ü gayret eden kimseye. Allah'tan sevab umarak ve Allah'a güvenerek evlenene, Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi, Allah üzerine hak olur. Allah'a dayanarak ve sevab umarak ölü bir araziyi ihya edene de Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi Allah üzerine hak olur. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 3. hadis |
10492 | Üç şey vardır ki, onlar kimde bulunursa, Allah onu kolay bir şekilde hesaba çeker. Ve Rahmeti ile Cennetine idhal eder: Mahrum edene ihsanda bulunmak, zulmedeni affetmek, uğramayanı arayıp sormak. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 7. hadis |
10558 | Allah (z.c.hz.)'leri Adem oğlundan çıkanı dünyaya misal olarak gösterdi. Bu, gaita ve idrardan kinayedir. Yani insandan çıkan şeyler, bundan evvel, çeşitli, temiz yumuşak yemeklerdi ve temiz ve içilmesi hoş içeceklerdi de, bunun akibeti gördüğünüz gibi oldu. İşte dünya da nefis ve hoş manzaralıdır. Nefislerde bu süsünden dolayı bu dünyaya heves eder. Cahil, akibetini düşünmeyip onun dışını ziynetine, ebedi kalıcı zannederek aldanır. Akıllının kalbi ise ona yatmaz. Bilgisi ile ona aldanmaz. Bilir ki o, muvakkat bir fanidir. Bir müddet faydası olsa da, ölüm, dünyada yaşayana çaresiz gelecek ve dünyadan onun alakasını kesecektir. | Ramuz el e-hadis, 271. sayfa, 15. hadis |
10564 | Cehennem dünyayı ihata eder. Ve Cennette onu ihata eder. onun için sırat, Cehennemin üzerinde Cennete yol olmuştur. | Ramuz el e-hadis, 272. sayfa, 6. hadis |
10595 | Mücahidlerin kadınlarının hürmeti, analara olan hürmet gibidir. Harbe gitmeyenlerden bir kimse mücahidlerden bir adamın ehline hiyanet ederse, o kimse kıyamet gününde durdurulur ve mücahide de denir ki: "Bu ardından senin ailene kötülük etti. onun hesanatından dilediğini al." O mücahid de onun sevbından dilediğini alır. Ne zanneder siniz? Ben böyle sanırım ki, onun hasentından bir şey bırakmaz, alır. | Ramuz el e-hadis, 274. sayfa, 12. hadis |
10652 | Allah (z.c.hz.)'leri cinleri üç sınıf üzerine yarattı. Bir sınıf yılanlar, akrepler ve yeryüzü haşeratı gibi, bir sınıf havada rüzgar gibi, bir sınıf da vardır ki, üzerine hesab ve ikab terekküb eder. Allah, insanları da üç sınıf üzerine yaratmıştır: Bir sınıf hayvanlar gibidir. Allah Teala bunlar için şöyle buyurmuştur; "Onların kalbleri vardır, onunla anlamazlar. Gözleri vardır, onlarla göremezler. İşte bunlar hayvanlar gibidir. Belki daha aşağıdır." Bir sınıf, bedenleri beni Adem bedeni gibi, ruhları ise şeytanların ruhudur. Bir sınıf ise, Allah'ın gölgeliklerinden başka gölgenin olmayacağı günde onun gölgesinde (barınacak halifesi)dir. | Ramuz el e-hadis, 278. sayfa, 10. hadis |
10726 | Kıyamet gününde müslümanların oniki yaşına kadar olan çocukları arşın altındadırlar. Şefaat ederler ve şefaatleri kabul olunur. Onüçüne ulaşanların ise lehine yahut aleyhinedir. (Yani buluğa erenler hesap verirler) | Ramuz el e-hadis, 285. sayfa, 10. hadis |
10730 | Bir çok siyah koyun gördüm ki, aralarına pek çok beyaz koyun girdi. Dediler ki: "Ne ile Tevil ettin ya Resulallah?" Buyurdu ki, Acemler, dininizde ve nesebinizde size katılacaklar. Eğer iman ülker yıldızında asılı olsaydı, acemden bazı kimseler onu elde ederdi. Ve bu suretle insanlar onları mesud görürlerdi. (Arabdan başkasına acem tabir edilir) | Ramuz el e-hadis, 287. sayfa, 2. hadis |