No | Hadis Metni | Kaynak |
11091 | Söz dinlemeye ve itaate mülazemet edin. Sevdiğiniz veya sevmediğiniz hususta da olsa. Söz dinleyenin, itaat edenin aleyhinde hüccet yoktur. Dinleyip isyan edenin de lehinde hüccet yoktur. Agah olun; Allah hakkında hüsnü zanda bulunun. muhakkak ki Allah Teala, her kula hüsnü zannı nisbetinde ve daha da fazla ihsan eder. ( Peki demesini öğrenmek lazım.) | Ramuz el e-hadis, 318. sayfa, 14. hadis |
11391 | Sarımsağı yiyin, onunla tedavi olun. Zira o, yetmiş derde devadır. Eğer bana melek gelmemiş olsaydı, Ben de onu muhakkak yerdim. | Ramuz el e-hadis, 343. sayfa, 6. hadis |
11483 | Allah (z.c.hz.) Musa (a.s.)'a firavun aleyhinde duaya izin verince melaike "amin" dedi. Allah: "Senin de, Allah yolundaki mücahidlerin duasını da kabul ettim." buyurdu. Sonra Resulallah (s.a.s.) buyurdu ki: "Mücahidlere eza vermekten Allah'dan korkun. muhakkak ki Allah, Peygamberlerine ilişenlere gadab ettiği gibi, onlar içinde gadap eder. Peygamberlerin duasını kabul buyurduğu gibi, onların duasına da icabet eder. | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 5. hadis |
11717 | Şu kavlinden daha umutlu bir ayeti, Allah Teala bana indirmedi: "Ve le sevfe Yu'tîke Rabbüke feterdâ" (muhakkak Rabbin sen razı oluncaya kadar sana verecek). İşte Ben "o isteği" ümmetim için kıyamet gününe sakladım. | Ramuz el e-hadis, 372. sayfa, 6. hadis |
11729 | Allah (z.c.hz.) hiç bir Peygamber göndermedi ki, onun ümmeti içinde, Peygamberlerine karşı ümmetin işini karıştıran kaderiye ve murciye taifesi bulunmasın. Agah olun, muhakkak Allah Teala kaderiye ve murciye taifesine yetmiş Peygamberin lisanı ile lanet etmiştir. | Ramuz el e-hadis, 373. sayfa, 5. hadis |
11961 | Maruf ile emredin, münkerden neyhedin. Allah'a dua edip de duanız kabul edilmeyecek hale gelmeden evvel ve af dileyip de mağfiret olunmayacağınız hale gelmeden önce. muhakkak ki, marufu emretmek mürkeri nehyetmek eceli yaklaştırmaz. Yahudilerin bilginleri, Nasaranın rahipleri, marufu emretmeyi ve münkeri nehyetmeyi terk ettikleri zaman, Aziz ve Celil olan Allah onlara Peygamberlerinin diliyle lanet etti. Sonra onları umumi azaba duçar etti. | Ramuz el e-hadis, 393. sayfa, 5. hadis |
12731 | Ey kavim ağır olunuz. Sizden evvelki ümmetler, bu yaptığınız şeyle helak oldu. Peygamberlerine karşı ihtilafları sebebiyle ve kitaplarının bazısını bazısına karıştırmaları sebebiyle. muhakkak ki Kur'an'ın bir kısmı bir kısmını tekzib edici şekilde indirilmedi. Bilakis bir kısmı bir kısmını tasdik edici olarak indirildi. Ondan bildiğinizi tatbik edin. Bilmediğinizi alimine bırakın, sorun. | Ramuz el e-hadis, 450. sayfa, 10. hadis |
12972 | Deniz vasıtalarına, ancak Allah yolunda gaza veya umre veya hac edenler olarak binin. muhakkak ki denizin altında ateş vardır, ve ateşin altında da yine deniz vardır. Sultandan dolayı başı sıkılmış adamdan da bir şey almayın. | Ramuz el e-hadis, 471. sayfa, 10. hadis |
13144 | Kul hakikat-I imanı hak etmez. Allah için gazab etmedikçe ve Allah için razı olmadıkça. Bunu yaptığı zaman ise imanın hakikatına muhakkak müstehak olur. "Benim dostlarım, evliyam onlardır ki, Benim zikrolunuşumla zikrolunur ve onların zikrolunuşu ile de Ben zikrolunurum." | Ramuz el e-hadis, 485. sayfa, 5. hadis |
13333 | Ey tüccar cemaati, muhakkak ki tacirler kıyamet günü füccar olarak baas olunurlar. Allah'tan ittika eden, iyilikte bulunan ve sadık olan hariç. | Ramuz el e-hadis, 501. sayfa, 8. hadis |