No | Hadis Metni | Kaynak |
12987 | Beyaz horoza sövmeyin. Zira o Benim, Ben de Onun dostuyum. Onun düşmanı Benim düşmanımdır. Beni Hak olarak baas Edene yemin ederim ki, Adem oğlulları Onun yanında olanı bilse, Onun tüyünü ve etini altın, gümüşle alırlardı. O, sesinin gittiği yere kadar cinni kovar. | Ramuz el e-hadis, 473. sayfa, 3. hadis |
12990 | Rüzgara sövmeyin. Hoşunuza gitmiyen bir şey görürseniz şöyle deyin: "Biz Senden bu rüzgarın hayrını, ondaki hayrı ve Onunla emrolunanın hayrını dileriz ve bu rüzgarın şerrinden, onda olanın şerrinden ve Onunla emrolunanın şerrinden Sana sığınırız." | Ramuz el e-hadis, 473. sayfa, 6. hadis |
13054 | Meryem oğlu İsa(a.s) hakem, adalet dağıtıcı ve imamı adil olarak nazil olmadıkça kıyamet kopmaz. Öyle ki o haçı kırar, domuzu öldürür, cizyeyi kaldırır. Mal da çok artar ve Onu kabul ettirecek kimse bulunmaz. | Ramuz el e-hadis, 478. sayfa, 7. hadis |
13124 | Ayrı din salikleri birbirine varis olamaz. Bir milletin diğer millete şehadeti de muteber olamaz. Ümmeti Muhammed (s.a.v)'in şehadeti müstesna. Zira Onun diğerlerine şehadeti caizdir. | Ramuz el e-hadis, 483. sayfa, 9. hadis |
13227 | Ya Ebu Bekir (r.a) Allah sana Rıdvanı Ekberi verdi. Dedi ki; "Onun Rıdvanı Ekberi nedir?" Buyurdu ki, muhakkak ki Allah halka umumi olarak tecelli edecek, sana ise hususi olarak tecelli edecektir. | Ramuz el e-hadis, 492. sayfa, 2. hadis |
13237 | Ya Ebu Zer, mescidde senin gözünde en yüksek adama bak. Dedi ki: "Baktım bir de ne göreyim üzerinde kıymetli bir elbise olan bir adam, dedim ki,u." Buyurdu ki, bir de mescidde en aşağı olan adama bak, Dedi ki; "Baktım bir de ne göreyim, üzerinde yırtık elbiseler olan bir adam, dedim ki şu." Buyurdu ki, Nefsim yed-I kudretinde olana yemin ederim ki; kıyamet gününde Allah indinde şu yamalı adam Onun gibi (güzel elbiseli olan) yer dolusu adamdan hayırlıdır. | Ramuz el e-hadis, 492. sayfa, 12. hadis |
13325 | Ya Fatma (r.a) kalk kurbanının yanında hazır bulun. Zira damlayan ilk damla ile işlemiş olduğun her günah af olunur. Ve şöyle söyle "İnne salatî ve nüsukî ve mahyâye ve memâtî Lillahi Rabbil alemîn. Lâ şerikeleh ve bi zâlike ümirtü ve ene evvelül-müslimîn" (Benim namazım vesair ibadetim, dinim, hayatım ve ölümüm Rabbil Alemin olan Allah içindir. Onun şeriki yoktur. Ben bu tevhid ile emrolundum ben müslümanlardanım) Denildi ki; "Ya Resulallah, bu Sana ve ehli Beytine mi mahsustur?" Buyurdu ki, hayır bilakis bütün müslümanlara aittir. | Ramuz el e-hadis, 500. sayfa, 11. hadis |
13375 | Adem oğlu kıyamet günü getirilir ve mizanın kefeleri önünde durdurulur. Ona bir melek tayin edilir. Eğer mizanı ağır gelirse melek mahlukatın duyacağı bir sesle şöyle nida eder: "Filan kimse bundan sonra ebedi olarak şekavete düşmeyecek bir saadetle said oldu." Eğer mizanı hafif gelirse, melek gene mahlukatın işiteceği bir sesle, şöyle nida eder: "Falan kimse bundan sonra said olmayacak bir şekavette şaki oldu" | Ramuz el e-hadis, 505. sayfa, 8. hadis |
13404 | Ümmetimin sOnunda Mehdi (a.s.) çıkar, Allah (z.c.hz.) ona rahmetini indirir. Arz ona nebatını çıkarır. Mal sahih olarak verilir ve müsavaat üzere taksim edilir. Davar çok olur. Cariyeler bile saygı görür. Yedi veya sekiz yıl yaşar. (Yedi veya sekiz rakamında ravi tereddüd etmiş.) | Ramuz el e-hadis, 508. sayfa, 7. hadis |
13413 | Maruf (hayır) yüz kişinin elinde dolaşır. Bunda en sOnuncusunun da birincisi kadar nasibi olur. | Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 4. hadis |