Arama Sonuçları onu iki

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/8013-onu-iki/30

NoHadis MetniKaynak
8588 Tevbe günahı yıkar. İyilikler fenalıkları giderir. Kul, Rabbini rahatlık ve bollukta zikrettiğinde, Allah onu, belâ zamanında kurtarır, korur. Allah şöyle buyuruyor: "Bir kuluma iki korku da vermem, iki eminlik de vermem. Eğer dünyada Benden emin olursa, ahirette korkar. Dünyada korkarsa onu ahirette emin kılarım. Ve onu mahvedeceğim insanlar meydanında kılmam."Ramuz el e-hadis, 96. sayfa, 10. hadis
8676 Kulun uykusunda ruhu kabzolur. Ve geri verilib verilmeyeceğini de bilmez. Vitir namazını kılıp yatması onun için daha hayırlıdır. Ayda üç gün oruç tutan, ayın hepsini oruçlu geçirmiş gibi olur. Çünkü Allah bire on sevab verir. Kul, kendisinden her "Sülâmâ"sının bir zekâtı olduğu halde sabahlar. "Sülâmâ nedir? Ya Resulallah" denildi. Buyurdu ki: "Ceseddeki her kemiğin mafsalıdır. Eğer o kul, dört secde ile iki rek'at namaz kılarsa (İşrak veya duha namazı) cesedinin zekâtını ödemiş olur.Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 2. hadis
8678 Kul bir çok zamanlar, bir çok zamanlar, bir çok zamanlar müslüman yaşar. Fakat sonunda Allah'ın gazabına uğrayabilir. Yine, ömrünü hep küfürle geçirir. Fakat sonunda Allah'ın Rahmetine uğrayabilir. Kim ki herkese gıybet ederek ve fena lâkap takarak ölürse, kıyamette, burnu ile iki dudağı arasına damga vurulur.Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 4. hadis
8680 Kulun, eğer azmi, meramı (tasası) dünya olursa, Allah onun meşgalesini, ihtiyacını açar, yayar. Ve ihtiyacını iki gözü arasına koyar. Akşam yatar fakir, sabah kalkar fakir. Eğer, azmi ve meramı ahiret olursa, Allah onun meşgalesini toplar. İhtiyacını kaldırır. Zenginliği kalbine verir. Zengin yatar zengin kalkar.Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 6. hadis
8702 Kâfirin dili kıyamette iki fersah (24.000 adım) arkadan gelir. Yani o kadar sarkar ki, herkes onu çiğner.Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 17. hadis
8754 Nezir iki türlüdür: Allah için olanın kefareti, onu ödemektir. Şeytan için olanın ise, vefası yoktur. Bunun için yemin etmiş olsa bile kefaret vermez. (tevbe gerekir)Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 11. hadis
8772 İblisin köpek burnu gibi burnu vardır. Ve onu Âdem oğlunun kalbine koymuştur. Ona şehvet ve lezzetleri hatırlatır. Ve Allah hakkında şekke düşürecek vesvese verir. Kul, "Eûzü billâhissemî'il alimi mineşşeytanirracim. Ve Eûzü billâhi en yahdurûn, İnnallahe hüvessemî'ul alim" dedikçe hortumunu kalbinden çeker.(Bu sözler yürekten söylenecek. Yoksa zikirden ileri geçmez)Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 3. hadis
8775 Benim bu oğlum ki (İmam-ı Hasan) Seyyiddir. Umulur ki onun sebebiyle Allah (z.c.hz.) iki ordunun arasında sulhu sağlar.Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 6. hadis
8785 Sizlerden biriniz namaza durduğunda, Rabbi ile hususi konuşuyor demektir. (münacaat halindedir) Binaen aleyh kendisi ile kıblesi arasında Rabbi (Rabbinin huzuru) vardır. onun için sakın ha kıbleye karşı tükürmeyin. Ya sol yanınıza veya ayağınızın altına tükürün. (Şimdiki camiler gibi bir yerde ise mendiliniz kolayda ise ona veya elbisenizin yanına tükürün)Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 2. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis