No | Hadis Metni | Kaynak |
11482 | Ne vakit ki Adem (a.s.)'e ruh nefh olundu ve ruh içini dolaşıp, başına vardı. Adem (a.s.) aksırdı ve "Elhamdülillahi Rabbil alemîn" dedi. Allah (z.c.hz.) de: "Yerhamükellah" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 4. hadis |
11483 | Allah (z.c.hz.) Musa (a.s.)'a firavun aleyhinde duaya izin verince melaike "amin" dedi. Allah: "Senin de, Allah yolundaki mücahidlerin duasını da kabul ettim." buyurdu. Sonra Resulallah (s.a.s.) buyurdu ki: "Mücahidlere eza vermekten Allah'dan korkun. Muhakkak ki Allah, Peygamberlerine ilişenlere gadab ettiği gibi, onlar içinde gadap eder. Peygamberlerin duasını kabul buyurduğu gibi, onların duasına da icabet eder. | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 5. hadis |
11523 | Biriniz kapısız ve menfezsiz bir kaya içinde amelde bulunsa bile, o nasıl olmuşsa bunun eseri insanlar arasında intişar eder. | Ramuz el e-hadis, 356. sayfa, 4. hadis |
11539 | Eğer sana İsrafil (a.s.), Cebrail (a.s.), Mikail (a.s.) ve Hamele-i Arş, aralarında Ben de olduğum halde dua etseydik, sen ancak senin için yazılan kadınla evlenirdin. (Ashabdan bir zatın Peygamberimize bir kadını almak istiyorum "dua et" demesi üzerine bu hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 9. hadis |
11549 | bunun bir kısmı başka yerde olsaydı, senin için daha hayırlı olurdu. (Efendimiz şişman bir adamın karnına dokunarak bu hadisi buyurdu.) | Ramuz el e-hadis, 358. sayfa, 9. hadis |
11554 | Ademoğlu, sıhhat ve selametten başka bir şey olmasa idi, bu ikisi ona, başını yemek için kafi bir derd olarak yeterdi. | Ramuz el e-hadis, 359. sayfa, 1. hadis |
11595 | "Lâ ilâhe illallah" ehline kabirde vahşet yoktur. Onların yer yarılıp ta "Lâ ilâhe illallah" diyerek çıkışları sanki gözümün önündedir. Halbuki diğer insanlar kapkaranlık içindedir. | Ramuz el e-hadis, 362. sayfa, 11. hadis |
11605 | Azalar içinde dilden daha şiddetli azab görecek bir şey yoktur. Dil şöyle der: "Yarabbi cesedi azablandırmadığın bir azabla beni cezalandırdın." Cenabı Hak buyurur: "Senden öyle bir kelime çıktı ki, meşrık ve mağribe ulaştı. Onun sebebiyle kanlar akıtıldı. İzzetim Hakkı için seni öyle bir azabla azablandıracağım ki, azalardan hiç birine o şekilde azab etmemişimdir." | Ramuz el e-hadis, 363. sayfa, 8. hadis |
11610 | Belayı nimet, bolluğu ve rahatlığı musibet saymayan kimse imanını kamilleştirmiş mü'min değildir. Dediler ki: "Nasıl Ya Resulallah?" buyurdu ki: "Zira beladan sonra bolluk takip eder ve bolluğu da bela ve musibet takip eder. Yine, namazın dışındaki zamanında gamlı olmayan, imanını kamil etmiş mü'min değildir. Dediler ki: "Niçin Ya Resulallah?" buyurdu ki: "Zira namazda Rabba münacaat eder. Namazın dışında ise ancak Adem oğlu ile hasbihal eder. (Selefi salihin, belasız geçen gün için ağlarmış. Allah (z.c.hz.) kendileriyle alakadar olmadı diye) | Ramuz el e-hadis, 364. sayfa, 2. hadis |
11631 | Gün içinde yapılan hiçbir amel yoktur ki, günün sonunda onun üzerine mühür vurulmasın. Bir mü'min hasta olunca melekler derler ki: "Ey Rabbımız! Kulun falancayı hapsettin." Rab şöyle buyurur: "İyileşinceye veya ölünceye kadar evvelce her gün yaptığının misli ile onunkini mühürleyin." | Ramuz el e-hadis, 365. sayfa, 11. hadis |