Arama Sonuçları çok olan

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/8314-cok-olan/40

NoHadis MetniKaynak
12338 Bir kimse, belaya mübtela olan bir kimseyi görse ve: "Çok şükür Allah'a seni mübtela ettiğinden beni muaf tuttu, ve bir çoklarına vermediğini bana verdi" derse, sağ oldukça o beladan muaf yaşar.Ramuz el e-hadis, 420. sayfa, 13. hadis
12602 Bir kimsenin sözü çok olursa hatası çok olur. Hatası çok olanın da yalanı çok olur. Yalanı çok olana da ateş evla olur.Ramuz el e-hadis, 441. sayfa, 2. hadis
12603 Bir kimsenin gülmesi çok olursa Hakkın istihfafına sebep olur. Bir kimsenin oyunu, alayı çok olursa celadeti gider. Şakası çok olanın da vekarı gider. Kim aç karnına su içerse kuvvetinin yarısı gider. Kimin sözü çok olursa sakatı çok olur. Sakatı çok olanın da hataları çok olur. Kimin de hatası çok olursa ateş ona evla olur.Ramuz el e-hadis, 441. sayfa, 3. hadis
13011 Ağlama aç kaldım diye ey Ebu Cuheyfe. Kıyamette insanların en aç kalacak olanları, dünyada en çok tok olanları olacaktır.Ramuz el e-hadis, 475. sayfa, 3. hadis
13058 Allah'ın zikri olmadan çok söz söyleme. Zira Allah'ın zikri olmaksızın, sözün çokluğu, kalbin kasvetine sebebtir. Muhakkak ki insanların Allah'a en uzağı, kalpleri kasvetli olanlardır.Ramuz el e-hadis, 478. sayfa, 11. hadis
13060 Çok kaygı çekme, mukadder olan olur ve takdir olunan rızkın da sana gelir.Ramuz el e-hadis, 478. sayfa, 13. hadis
13137 Müslümanlara müşriklerin ganimetlerinden hiçbiri helal olmaz. Az olsun çok olsun, iplik olsun iğne olsun, ne alana ne verene. Ancak hakkı ile olan hariç.Ramuz el e-hadis, 484. sayfa, 9. hadis
13242 Ey Adem oğlu dünyadan zaruret miktarına razı ol. Zira ölecek olana bu azık çoktur.Ramuz el e-hadis, 493. sayfa, 5. hadis
13430 Binitli yayaya selam verir. Yaya oturana selam verir, Daha az olan daha çok selam verir. Kim selama icabet ederse ona sahip olur. Kim de selama icabet etmezse bizden değildir.Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 2. hadis
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5