No | Hadis Metni | Kaynak |
8414 | Ümmetim üç sülüstür. Üçte biri Cennete hesapsız girer. Üçte biri hafif hesaplı girer. Üçte biri temizlenir (cehennemde). Bunun üzerine melekler tarafından Resulallah (s.a.s.)'a duyurulur ki, bunları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû" derken duyduk. Allah buyurur ki: "Doğru söylediler. Gerçek mabud ancak Benim. Onları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû'' sözü sebebiyle Cennete koyun. Ve günahlarını kâfirler üzerine yükleyin." Bu hal Allahu Tealâ'nın: "Kendi günahlarını yüklenecekler ve onunla beraber diğerlerinin günahlarını da yüklenecektir" mealindeki ayetin tefsiridir. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 5. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |
8493 | Allah (z.c.hz.) kulunu, yediğinde veya içtiğinde, bir defa dediği "Elhamdülillâh" sözünden dolayı Cennete koyar. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 10. hadis |
8592 | Haya, iffet, dile hakim olma ve akıl, imandandır. Bunlar bir insanda bulunursa ahiretliği çoğalır, dünyalığı azalır. Hasislik, fuhuş, çirkin sözlü olmak ise hayasızlıktan, nifaktan ileri gelir. Böylelerinin dünyalığı çoğalır, ahiretliği azalır. (Rabbini tanıyan haya eder.) | Ramuz el e-hadis, 96. sayfa, 14. hadis |
8616 | Adamın lâyıkıyla müslüman olması için, dili kalbiyle, kalbi diliyle bir olmalı, ameliyle sözü aynı olmalı, komşusu da onun şer ve gailesinden emin olmalıdır. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 1. hadis |
8625 | Adamın, kendisi bir mahzur görmeden, Allah'ın gadabını celbedecek öyle bir kelime söyler ki, bu söz sebebiyle Cehennemin yetmiş yıl dibine gider. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 10. hadis |
8626 | Adam, meclisinde, güldürmek için öyle bir söz söyler ki, Sureyya yıldızı kadar aşağı düşer. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 11. hadis |
8672 | bir kul, bir kelimeyi söyler, ne söylediğini fark etmez. (sözün ne netice vereceğini) Bu yüzden Cehennemde şark ile garb arasında daha uzak bir yere düşer. | Ramuz el e-hadis, 103. sayfa, 13. hadis |
8784 | Bana en sevgili olanınız ve Bana kıyamette en yakın bulunacak olanınız, ahlâkça iyi olanınızdır. Sizlerden en sevmediğim ve kıyamette de Bana en uzak kalacak olan, ahlâkça fena olanınızdır. Bunların da en fenası çok konuşan, sözü tavır ve eda ile söyleyip, her şeyin dibini kurcalayanlar ve kibirlilerdir. | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 1. hadis |
8839 | Deccalın önü sıra hilekâr seneler vardır. O senelerde sadıklar yalanlanır, yalancılar tasdik olunur. Eminlere hain, hainler emin nazarı ile bakılır. Ve halıkın umuru hususunda "Rüveybida" söz sahibi olur, "Rüveybida nedir?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Umumun işlerinde söz sahibi olan fasık bir kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 2. hadis |