No | Hadis Metni | Kaynak |
13378 | Cemaate, Onların Allah'ın kitabını en iyi okuyanı iman olur. Eğer kıraatte müsavi ise, Onların sünneti en iyi bileni, sünnette müsavi ise Onların hicrete önce gideni, hicrette de müsavi iseler, yaşça Onların önde olanı imam olur. misafir ev sahibine veya biri Sultana, izni olmadıkça imam olmasın ve misafir evin ihtiram mevkiine oturmasın. | Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 2. hadis |
13379 | Ehli Cehenneme emir olunur. Saf olurlar. Onların içinden bir müslüman geçirilir. Birisi der: "Ya filan, bana şefaat etsene." O da: "Sen kimsin der. "Beni bilmiyor musun? Sen benden su istemiştin de ben sana su vermiştim." der. Bunun üzerine o adama şefaat eder. Bunun gibi birisi de: "Sen benden hediye istemiştin de bende vermiştim" der. | Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 3. hadis |
13381 | Allah (z.c.hz.) şu topraktan ve şu haremden yetmiş bin kişi baas eder ki, Onlar Cennete hesapsız girerler. Ve her biri de yetmiş bin kişiye şefaat eder. Onların yüzleri bedir gecesindeki ay gibidir. (Böylece dört milyar dokuz yüz milyon kişi Cennete hesapsız girecek.) | Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 5. hadis |
13442 | İnsanlar kıyamet gününde terlerler. Öyle ki yerde yetmiş arşın ter gider ve Onları kulaklarına ulaşıncaya kadar gemler ve gömer. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 3. hadis |
13444 | Ehli nar Cehennemde büyür. Öyle ki, Onlardan birini kulağının yumuşağı ile omuzu arası yedi yüz yıllık yol olur. Cildinin kalınlığı ise yetmiş arşındır. Azı dişi de Uhud gibidir. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 5. hadis |
13504 | Mü'minler için (kıyamette) nurdan kürsüler kurulur. Bir bulut üzerlerine gölge yapar ve Onlara mahşer günü, gündüzün bir saati gibi gelir. | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 10. hadis |
13565 | Kendilerine yenecek bir şey getirildiğinde, "Bu hediye mi sadaka mı?" diye sorarlardı. "Sadakadır" denildiğinde kendileri yetmez, ashabına "siz yiyiniz" buyururlardı. "Hediyedir" denilirse, elini uzatır ve Onlarla beraber yerlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 11. hadis |
13680 | Bir kavmin şerrinden korktuklarında: "Allahım Onlara karşı bizi korumanı diler ve şerlerinden Sana sığınırız" diye dua ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 5. hadis |
13709 | Kabristana girdikleri zaman şöyle derlerdi: "Allaha iman ederek dünyadan çıkmış olan ey fani ruhlar, çürümüş bedenler, toprak olan kemikler selam üzerinize olsun. Allahım, indi ilahinde bunlara rahmet indir ve bizden (Onlara) selam ulaştır." | Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 8. hadis |
13720 | Cuma günü minbere yaklaştığında, yanında oturan kimselere selam verirlerdi. minbere çıkıncada yüzünü halka çevirir, sonra oturmazdan önce Onlara selam verirlerdi. | Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 7. hadis |