No | Hadis Metni | Kaynak |
11838 | Hiç bir genç yoktur ki, dünyanın lezzetini ve lehvini terk etsin ve gençliğinde Allah'ın ibadetiyle meşgul olsun da, Allah ona yetmiş iki sıddık sevabı vermesin. Allah Teala ona şöyle buyurur: "Ey şehvetini terk eden, gençliğini Benim için harcayan genç, sen Benim indimde meleklerimin bazısı gibisin." | Ramuz el e-hadis, 383. sayfa, 2. hadis |
11853 | Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyarete gelsin de, semadan bir melek: "Hoş ettin ve Cennet sana helal oldu" demesin. Aziz ve Celil olan Allah arşının melekutunda şöyle buyurur: "Kulum Beni ziyarete geldi. Bana onu ağırlamak düşer ve onun mükafatı da Cennetten başka ziyafetlik olamaz." | Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 3. hadis |
11861 | "Lâ ilâhe illallahu Vallâhu Ekber" diyen hiç bir kul yoktur ki, Allah onun dörtte birini Cehennemden azad etmesin. Şayet iki defa söylerse tamamını Cehennemden azad eder. | Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 11. hadis |
11865 | Bir müslüman yoktur ki, gece yatacağı zaman bir sure okusun da, Allah ona bir melek memur etmesin. Böylece ona uykusundan uyanıncaya kadar zararlı hiç bir şey sokulamaz. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 4. hadis |
11882 | Hiç bir kavim yoktur ki, Allah rızasını taleb ederek Aziz ve Celil olan Allah'ı zikretsinler de, semadan bir münadi onlara şöyle nida etmesin; "Mağfur olarak kalkınız, seyyiatınız hasenata tebdil edilmiştir." | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 10. hadis |
11885 | Bir mü'minin kalbine sürur vermiş bir mü'min yoktur ki, o sürurdan Allah, Allah'a ibadet eden, Onu temcid eden, Onu tevhid eden bir melek yaratmasın. Bu mü'min kabrine girince o, mü'mine verdiği sürur gelir ve "beni tanıdın mı?" der o da: "Sen kimsin?" der. O da şöyle cevap verir: "Ben filana verdiğin sürurum. Ben bugün senin yanlızlığında enîsin olacağım, suallerine yardım edeceğim ve sana o sabit sözü unutturmayacağım, mahşerde seninle beraber olacağım. Rabbına senin için şefaatta bulunacağım ve Cennette de yerini sana göstereceğim." | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 2. hadis |
11901 | İki müslüman yoktur ki (anne-baba) aralarında baliğ olmadık üç evlat olsun da bunlar kendilerine Cehenneme karşı muhkem bir kale olmasın. Dediler ki: "Ya Resulallah iki olursa?" Buyurdu ki: "İki de olsa." Dediler ki: "Bir olursa?" Buyurdu ki: "Bir de olsa öyle, fakat ilk sadme anında sabrederse." | Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 6. hadis |
11916 | Seni Beni dinlemene, sana sabaha çıktığında ve akşama ulaştığında şöyle söylemeni tavsiye etmeme ne mani oluyor? "Ya hayyu ya kayyum, birahmetike esteğîsu aslih lî ve şe'nî küllihî ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin" (Ya Hayyu ya Kayyum Rahmetinden istimdad ederim. Bütün işimi islah et ve beni göz açıp kapayacak kadar bir zaman bile nefsime bırakma) | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 9. hadis |
11923 | Mü'minin misali ekindir. Rüzgar onu eğmekte devam eder, mü'mine de bela gelmekte devam eder (Sallantısız olmaz, belası eksik olmaz). Münafıkın misali ise fıstık ağacına benzer. Kazık gibidir. Hiç sallanmak bilmez, nihayet bir balta yiyesiye kadar öyle gider. | Ramuz el e-hadis, 390. sayfa, 6. hadis |
11930 | Beş vakit namazın misali, sizin evinizin önünden akan tatlı, duru sulu, sudan beş defa yıkanan kimsenin misali gibidir. Nasıl böyle bir adam kir tutmazsa, namaz kılan da öyle tutmaz. | Ramuz el e-hadis, 390. sayfa, 13. hadis |